Son yıllarda İslam âleminin içinde bulunduğu kaotik ortamın, ümmet bilinciyle son bulma temennisi ile;
Başta Filistin, Irak, Sudan, Afganistan, Çeçenistan, ve Keşmir olmak üzere diğer İslam ülkelerinin de içinde bulunduğu açlık, yoksuluk, hastalık ve savaşların arttığı bir dönemde yüce Allah’ın âlemlere rahmet olarak gönderdiği ilahi vahyin son ve tamamlayıcı halkası Hz. Muhammed'in hicri takvimle bir kez daha Mevlit Kandili'ni idrak edeceğiz.
Sahip olduğu ahlaki erdemlerle, Rabbimizin 'Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin' övgüsüne mazhar olan “İki Cihan Sultanı Peygamber Efendimizin”, paylaşmayı, sevgi ve saygıyı, ötekini anlamayı ve ona yardım elini uzatmayı, müsamahayı, affı, rahmeti ve merhameti sadece tavsiye etmemiş, bunları aynı zamanda yaşadığı örnek hayatında hep uygulamış ve bizlere de örnek olmuştur.
Sultanımız Efendimiz’i örnek almamız, sahip olduğumuz sorumluluğu, görevimizi, insani ve ahlaki değerleri fark etmek demektir. Peygamber Efendimiz’den aldığımız yüce değerler ve “Yaratılanı severiz yaratandan ötürü” düsturu ile kendimizden zayıf olanlara şefkat göstermek, muhtaca yardım elimizi uzatmak ve gönüllerini hoş tutmak lazım gelmektedir. Hem dünyevi hem de uhrevi hayatımıza güzellikler katacak olan bu tutumlar dünyada kalıcı barışın sağlanması açısından da önemlidir.
Bu duygu ve düşüncelerle Mevlid Kandili'nin bütün insanlığa rahmet, dış ve iç dünyamıza huzur getirmesini, Peygamber Efendimizi yakından tanımaya, sevmeye ve O'nun sevgisi etrafında birleşmeye vesile olmasını Yüce Allah'tan temenni ederiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder