15 Nisan 2009 Çarşamba

ENERJİ BİR SEN YETKİLİ OLMALIDIR ÇÜNKÜ;

Enerji Bir Sen, özgürleşme ve sivilleşmenin mücadelesini önceleyerek, vicdanların zincire vurulması girişimlerine karşı cesur çıkışlarıyla özgürlük sevdalılarına bayraktarlık yapmış ve yapmaya devam etmektedir. İşte bunun için, sorunlara çözüm odaklı yaklaşan Enerji Bir Sen yetkili olmalıdır diyoruz ve olacaktır da.

Örgütlenme geleneği bulunmayan ülkemizde bir taban hareketi olarak ortaya çıkan Enerji Bir Sen ailesi, gönüllere hitap ederek, insan merkezli bir anlayışla, gece gündüz çalışarak büyümüş ve büyümeye devam etmektedir.

Enerji Bir Sen; emekle, çileyle, fert fert büyümesini sürdürürken, sendikacılık zemininde izler bırakacak kurumsallaşma sürecini de tamamlamış, bugün “İyi ki Enerji Bir Sen var” denilen bir noktaya ulaşmıştır.

“İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır” anlayışını içeren kültür ve medeniyetimizi referans alarak, sendikacılık misyon ve vizyonuna yeni anlamlar katan Enerji Bir Sen, “Yetkili Sendika” olduğunda bu medeniyetin ve kültürün yeniden inşası için üyeleriyle birlikte üzerine düşen sorumluğu daha güçlü bir şekilde yerine getirecektir.
Enerji Bir Sen, evrensel değerleri dini ve milli değerlerimizin ışığında harmanlayarak; emeği, ekmeği ve özgürlükleri birlikte ele alan hizmet sendikacılığı anlayışını bu ülkenin gündemine taşımanın haklı gururunu yaşayan öncü sendikadır.

Sendikacılığı sadece çalışanların haklarını savunmakla sınırlı dar bir anlayıştan kurtararak ekmeğin ve emeğin ancak demokratik, sivil ve özgürleşmiş bir zeminde değer kazanacağını öngörmüştür. Bu anlayışla Sivil Anayasa, Demokratik Devlet ve Özgürleşmiş Birey kavramlarını özlem olmaktan çıkaracak yeni Anayasa baskısını oluşturma sorumluluğunu üzerine alarak, bu sorumluluğun gereklerini zaman ve zemin ayrımı yapmaksızın sürdürmektedir.

Darbelere, darbecilere, Ergenekonvari karanlık oluşumlara, çetelere, tüyü bitmemiş yetimin, garip gurebanın hakkını yiyenlere ‘dur’ demek için Memur-Sen’in öncülüğünde başlatılan ‘Ortak Akıl Hareketi’nin ayrılmaz parçası olarak tüm teşkilat ve üyeleriyle darbesavar kimliğini hakkıyla ortaya koymuştur.

Bunu yaparken, yurtdışındaki gelişmelere de kayıtsız kalmamış; Filistin gibi hassas olduğumuz konularda yurdun her tarafında olağanüstü bir şekilde organize olarak mazlumların yanında yer almıştır.

Yetkili olmamasını bahane etmeksizin eğitim çalışanları adına birçok kazanımın elde edilmesine zemin hazırlayan ‘etkili sendikacılık’ örneklerini sunmuştur.

‘Çanakkale Ruhu’ ekseninde birleştirici, bütünleştirici bir iklim oluşturmak kaygısıyla faaliyetler sergilemiş, ayrıştırıcı olmaktan özenle kaçınmıştır.


Tabuları kutsallaştırarak onlar üzerinden söylem geliştirmemiş, tam aksine tabuları kırarak insanların daha özgür bir ortama kavuşmaları yönünde çaba göstermiştir.
Başkalarına sataşarak, onlara çamur atarak değil, kendi gündemini oluşturarak yeni şeyler söylemiştir ve bu tutumunu sürdürmektedir.

Gerçekleri inkâr ederek, kronikleşen sorunlarımızı yok sayarak, iflas etmiş ideolojilerin arkasına sığınarak hareket etmek yerine ülke gerçeklerine saygılı ve sorunlarına hassasiyet gösteren bir sivil toplum kuruluşu kimliğini gururla taşımış ve taşımaya devam etmektedir.

‘Çamur at izi kalsın’ anlayışını reddeden, insanları ‘öcülerle’ korkutma politikasına şiddetle karşı çıkan; birleştirici, milli ve manevi değerlerimiz konusunda hassas olan Memur Sen yetkili olmalıdır. Kamu çalışanlarının, kendilerini temsil konusunda azami gayret içinde olan sendikamıza bu yetkiyi vereceğinden hiçbir kuşkumuz yoktur.

Bu çizdiğim tablo ışığında sendikacılığı hak arama davası olarak gören, darbesiz bir Türkiye özlemi çeken, birlik ve beraberliğe, kardeşliğe önem veren bütün Kamu çalışanlarını Memur Sen çatısı altında birlik olmaya davet ediyorum.
Gelin, yarınlarımızı hep birlikte kuralım.

Hiç yorum yok: