27 Eylül 2009 Pazar

TEDAVİ KATILIM PAYINA MEMUR SEN E BAĞLI SAĞLIK SEN DAVA AÇTI

Maliye Bakanlığının tedavi katılım payı adı altında kamu çalışanlarından ve vatandaşlardan kesinti yapılması ile ilgili yayınladığı genelge ve tebliğin iptali için Danıştay’a Sağlık sen dava açtı.

İlk olarak 2008 yılında Sosyal Güvenlik Kurulu tebliği ile tedavi katılım payı adı altında 2, 4, 6, 10 TL olarak yapılan kesintiler, Danıştay 10. Dairesi tarafından durdurulmuştu. Maliye Bakanlığı Anayasaya göre kanunla düzenlenmesi gereken tedavi katılım payı kesintilerini 4 Eylül 2009 tarihli genelgesi ve 18 Eylül 2009 tarihli tebliğ ile bir kez daha uygulamaya koyarken miktarı da 2, 8,15 TL’ye yükseltti. Sendikamız Hukuk Bürosu, yargı kararlarına ve Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, Maliye Bakanlığının söz konusu genelgesi ve tebliğinin iptali için Danıştay’a dava açtı.

Sendikamız tarafından açılan davanın gerekçesinde, 25 Haziran 2009 tarihinde çıkartılan torba kanunla ‘Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede yapılan ve tedavi katılım payı oranlarının tespitinde Maliye Bakanlığı’nı yetkilendiren düzenlemenin de Anayasanın 73. Maddesine aykırı olduğu ifade edildi. Anayasanın 73. maddesinin 3. Fıkrasında vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin ancak kanunla konulabileceği, 4. Fıkrasında ise kanunla belirlenen sınırlar içinde düzenleme yapma yetkisinin Bakanlar Kurulunda hükmü yer alıyor. Sendikamız Hukuk Bürosu söz konusu tebliğ ve genelgenin iptali için Danıştay’a açtığı davada, buna ek olarak; 5917 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 13.12.1983 tarih ve 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen Geçici 8. maddenin 1. fıkrası ile Geçici 9. maddenin ve 5917 sayılı Kanunun 40. maddesinin Anayasaya aykırılık yönünden incelenmesi için Anayasa Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini de talep etti.

“TEDAVİ KATILIM PAYI UYGULAMASI HUKUK DIŞIDIR”

Sendikamız Genel Başkanı Mahmut Kaçar, Hükümetin çalışanına reva gördüğü yüzde 2.5 + 2,5’luk zammın ardından tedavi katılım payını iki kat artırmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Maliye Bakanlığı’nın web sayfasında yayınladığı kamu görevlileri etik sözleşmesinde halkın günlük yaşamını kolaylaştırmak, ihtiyaçlarını en etkin, hızlı ve verimli biçimde karşılamak, hizmet kalitesini yükseltmek ve toplumun memnuniyetini artırmak için çalışmayı taahhüt ettiklerini belirten Genel Başkanımız Mahmut Kaçar, “Tedavi katılım payı uygulaması hem hukuk dışı hem de etik dışıdır. Dar ve sabit gelirli halktan ve çalışanlarından muayene ücreti keserek, halkın günlük yaşamını kolaylaştırmak ve toplumsal memnuniyeti artırmak mümkün değildir” şeklinde konuştu.

24 Eylül 2009 Perşembe




Her yıl 23-29 Eylül tarihleri arasında çeşitli etkinliklerle kutlanan İtfaiye Haftası, bu yıl yine çözümlenmemiş sorunlar yumağı, teslim edilemeyen kazanılmış hakların beklentisi içinde geçmektedir.

24 saat sürekli görev başında olan İtfaiye Personeli’nin sorunlarının başında can güvenliklerinin halen sağlanamamış olması gelmektedir.

Özellikle can güvenliklerinin sağlanması ve teşkilatların teknolojik alt ve üst yapı ile donatılması konusunda gerekli tedbirlerin acilen alınması gerekmektedir. itfaiye teşkilatları AB standardına ulaştırılması için çalışmaları yoğunlaştırılmadır.

MKE Kurumu parlayıcı, patlayıcı ve yanıcı madde imali yapılmaktadır. Parlayıcı ve patlayıcı yangınlarında söndürme diğer yangınlardan farklılık arz etmektedir. Bu nedenle MKE Kurumu bünyesinde çalıştırtacak itfaiye görevlisi sayısı bir an önce arttırılmalıdır.



İtfaiye erleri herkesin koşarak kaçtığı yangının içine koşarak girmektedirler, dünyanın insan haklarına saygılı tüm toplumlarında itfaiyecilik mesleği mensuplarına farklı bir önem verilmektedir. İtfaiye personeline ne yazık ki özlük hakları her nedense verilmemektedir. İtfaiye Personeli Yardımcı hizmetler sınıfında kabul edilmektedir. Yardımcı hizmetler sınıfı, kurumlarda her türlü yazı ve dosya dağıtmak ve toplamak, müracaat sahiplerini karşılamak ve yol göstermek; hizmet yerlerini temizleme, aydınlatma ve ısıtma işlerinde çalışmak veya basit iklim rasatlarını yapmak gibi 657 sayılı Devlet Memurları kanunda tanımlanmıştır. Bir an önce itfaiye personeli yardımcı hizmetler sınıfından çıkartılmalıdır. Enerji Bir Sen olarak Bu yıl yapılan toplu iş görüşmesinde Bütün itfaiye çalışanlarının Genel İdari Hizmetler Sınıfına alınmasını mutabakat altına alınmış olup bunun gereğini hükümetten beklemekteyiz.


İtfaiyecilik mesleği, son derece kutsal, büyük fedakarlık gerektiren, meslektir. Türkiye’de ne yazık ki itfaiyecilik bir meslek olarak dahi görülmemektedir. Ağır makine kullanımı, hortumla yangını söndürmek için verilen mücadele fiziksel bozukluk ve ağrılara neden olmaktadır. İtfaiyeci hem yangını söndürmeye, hem de kendini bu olumsuz etkenlerden korumaya çalışmaktadır. Bugün itfaiyeci olarak görev yapan arkadaşlarımızın yarısından fazlası mesleki hastalıkların pençesindedir.

cebrail İbiş Kırıkkale şube başkanı

12 Eylül 2009 Cumartesi

BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN


Enerji Bir-Sen Kırıkkale Şubesi Ramazan Bayramı için hazırladığı bayram çikolatası ve kolonyalarını üyelerine dağıttı. Bayramlaşma ve çikolata dağıtımında bir konuşma yapan Enerji Bir-Sen Kırıkkale Şube başkanı Cebrail İbiş, Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu kurtuluş olan Ramazan ayını idrak etmiş olmanın bir kez bahtiyarlığını yaşıyoruz. Cenab-ı Hakk bizleri bir kez daha Ramazan bayramına ulaştırdığı için ne kadar şükretsek azdır.



Türkiye Cumhuriyeti, bütün kurum ve kuruluşların sorumluluklarının şuuruyla hareket etmeleri halinde, bugün içine düştüğü yokluk, yoksulluk, gerilim ve çatışma ortamının üstesinden gelerek, dostluk ve barış içinde gelecek yüzyıllara birlikte ulaşacaktır. Sendikamız bugün, sosyal hayatın kurallarına bağlılığı, iş ahengini, çalışma hayatında barışı, ülkemizde ve dünyada tüm insanlar arasında kardeşlik ve dayanışmanın kurulmasını, insan, hak ve hürriyetlerinin herkes tarafından kullanılması için çaba harcamayı, çalışma şartlarını uluslar arası standartlara çıkarmak için gayret göstermektedir. Sendikamız, yoksulluğun önüne geçmek için kitlelerin örgütlenmesini ve eğitilmesini, ülkemizin kalkınmasına ve halkımızın refahına katkı sağlayacak her türlü ekonomik ve sosyal reformları desteklemeyi amaçlamaktadır. Sendikamız İçinden çıktığı ve içinde yaşadığı toplumun yerli ve milli değerlerine duyarlılığı varoluş amacının nirengi noktalarından biridir.

Milletimizin mübarek Ramazan Bayramı'nı bir kez daha en içten dileklerimle kutluyorum.

5 Eylül 2009 Cumartesi

Memur-Sen Kamu çalışanlarının Haklarını alana kadar. Haklı mücadelesine devam edecektir.


Hükümetle Memur sendikaları arasında yapılan toplu görüşme bilindiği üzere uyuşmazlıkla sonuçlanmıştır. Hükümetin yüzde 2,5 artı 2,5 zam önerisine Memur Sen olarak imza atmadık atmayacağımız. 2010 yılında memura önerilen yüzde 2,5 artı 2,5'lik zammın krizde kamu çalışanlarının yaşadığı sıkıntıya çare olmayacaktır. Uzlaştırma Kurulu, memur maaşlarına gelecek yılın birinci altı ayında yüzde 4 ikinci altı ayında yüzde 4 zam yapılmasını önermiştir. Hükümet bu öneriyi dikkate almaya davet ediyoruz.

Memur- sen Yapmış olduğu Ekonomik Kriz ve Kamu Çalışanları Etki-Analiz Araştırması’ sonucu kamu çalışanlarının yüzde 93.7’si ekonomik krizden olumsuz etkilenmiş, tamamına yakınıysa borçlu hale gelmiştir. Memurlar hayatlarını borçla idame ettirmektedir. Ekonomik krizin kamu çalışanları teğet geçmemiş ezmiş geçmiştir. Ülkemizde 9 milyon kredi kartı borçlusunun olması ve bunların 875 binin icra takibiyle karşı karşıyadır.

4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nun öngördüğü toplu görüşme sistemi, kamu görevlilerinin sorunlarına çözüm üretmek bir yana görüşmenin ürünü Mutabakat Metni’nin gereklerinin yerine getirilmemesi durumunda uygulanacak bir yaptırım içermemesi nedeniyle yeni sorunlara kaynaklık etmektedir. Bu çerçevede, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nda sendikal örgütlenme, toplu sözleşme, grev, sendikalara üyelik, sendikaların hak ve faaliyetlerine yönelik sınırlamalar öngören hükümler başta olmak üzere uluslar arası sözleşmelerdeki toplu pazarlık hakkına ilişkin gereklerle çelişen düzenlemelerinin oluşturduğu aksaklıkların giderilmesini sağlayacak geniş kapsamlı değişiklik yapılmalıdır. Siyasi iktidarın çalışma yaşamını demokratikleştirmelidir. Bunun yolu da Toplu İş Sözleşmesi ve Grev Hakkından Geçmektedir. Demokratik açılım Memurlara da yapılmalıdır. Avrupa Birliği ve İLO Sözleşmeleri gereği bu hak memurlara verilmelidir. Hükümet memurları üvey evlat olarak görmekten vazgeçmelidir.

Tüketicilerin geliri artırılmadan, alım gücü yükseltilmeden piyasalar canlandırılamaz. Kriz sürecinde iş dünyasına yönelik 70’in üzerinde tedbir alınmış, bu tedbirler çerçevesinde 50 milyar TL sübvanse edilmiştir. Bu kapsamda; emeklilere ve kamu çalışanlarına altışar aylık dönemler halinde 600’er TL olmak üzere kriz bitinceye kadar “kriz çeki” verilmelidir. Kamu çalışanlarının vergi oranları 5’er puan düşürülerek vergi yükü azaltılmalıdır. Böylece kamu çalışanlarına kaşıkla verilen zammın kepçeyle alınmasının önüne geçilmiş olacaktır.

Çalışma barışını ve motivasyonunu bozan ve olumsuz etkileyen çalışanlar arasındaki “Ek Ödeme” farklılıkları giderilerek sosyal adaletin gereği olan “eşit işe eşit ücret” ilkesi hayata geçirilmelidir.
Değerli âğıt bedelleri 15 %50 oranında artırılmıştır. Sürücü belgeleri 40 liradan 60 liraya, nüfus cüzdanları 3 liradan, 4,5 liraya, pasaportlar 90 liradan, 135 liraya yükseltilmiştir. Elektriğe 21.08 oranında artırtılmıştır krizin faturası kamu çalışanları sabit ve dar gelirliye çıkarılmıştır.
Danıştay kararına rağmen yayınlanan Maliye bakanlığının Hasta katılım payı genelgesi ile Sosyal güvenlik kurumlarının açıklarının faturası kamu çalışanlarıma çıkarılmıştır.
Memur-Sen Kamu çalışanlarının Haklarını alana kadar. Haklı mücadelesine devam edecektir.