31 Aralık 2008 Çarşamba

ANSANCA YAŞAM İÇİN MÜCADELEYE DEVAM

29 Aralık 2008 tarih 2008/T-23 sayılı Yüksek Planlama Kurulun KİT'lerde 2008 yılında Uygulanacak Sözleşmeli Personel ücretleri ile ilgili 26 Eylül 2008 tarih ve 2008/T-16 sayılı kararında değişiklik yapılması ilgili kararı okumak için http://www.enerjibirsen.org.tr/upload/dosyaup/ypk(2).doc

28 Aralık 2008 Pazar

İnsanlıktan nasibini alan ve gerçek barıştan yana olan herkesi harekete geçmeye çağırıyoruz




KATİL İSRAİL'İ ŞİDDETLE KINIYORUZ


Memur-Sen, İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliamı İsrail Büyükelçiliği'ne siyah çelenk bırakarak protesto etti. Yapılan basın açıklaması sırasında, 'Katil İsrail, Filistin'den defol' sloganları atıldı.


Memur-Sen, İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliamı İsrail Büyükelçiliği önünde yaptığı basın açıklamasıyla protesto etti. Memur-Sen Konfederasyonu yönetim kurulu üyeleri, Konfederasyona bağlı sendikaların başkan ve yöneticileri ile üyelerinin katıldığı basın açıklamasını Memur-Sen adına, Memur-Sen Genel Sekreteri ve Sağlık Sen Genel Başkanı Mahmut Kaçar yaptı. İsrail’in hain saldırısının tel’in edildiği basın açıklamasında şöyle denildi:

“Terörist devlet İsrail, hain yüzünü Filistin topraklarında gerçekleştirdiği saldırıyla bir kez daha göstermiştir.

İsrail’in okullara ve evlere yönelik düzenlediği saldırıda 200’ün üzerinde sivil halkın ölmesi ve 300’ün üzerinde yaralının olması milletimizi derinden üzmüştür.

Gazze’de yağdırdığı bombalarla çoluk çocuk onlarca masum insanı katleden işgalci İsrail, başta İslam Alemi olmak üzere tüm insanlığın nefretini kazanmıştır.

Dünyanın tek terörist devleti olan İsrail’in masum Gazze halkına yönelik saldırısını lanetleyerek şiddetle kınıyoruz.

İsrail’in kadın ve çocuk demeden sivil halka yönelik olarak düzenlediği bu canice saldırıya Batılı ülkelerin sessiz kalmasını da anlamlı buluyor, onları bu tavırlarından dolayı suç ortağı ilan ediyoruz.


Medeniyetler ittifakından bahseden, dünya barışı ve özgürlük çağrıları yapan batı dünyasının sahte yüzü, İsrail’in gerçekleştirdiği katliamlara sessiz kalmasıyla bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Bir taraftan barış deyip diğer taraftan masum insanları katleden İsrail’in terörist yüzünü artık bütün dünya görmelidir.

Bir başka önemli konu ise İslam coğrafyasının merkezinde sayılan Filistin’de akan Müslüman kanının durdurulmasında yıllardır aksiyoner olmayı beceremeyen İslam Devletlerinin ve toplumunun harekete geçip geçmeyeceğidir.

Biz diyoruz ki; sabretmek, boyun eğmek değil, direnmektir. Bu direnme ruhu, inancımızın doğasında vardır. Ve bu ruhu harekete geçirmemek büyük bir vebaldir.

Başta Hükümetimiz olmak üzere Türkiye Cumhuriyetinin devleti ve milletiyle, İsrail’in terörist eylemlerine karşı her türlü eylemi ortaya koymalıdır.

Bu düşüncelerle, hain saldırılarda şehit olan Filistinlilere Allah’tan rahmet, tüm İslam alemine baş sağlığı diliyoruz.”



İsrail'in siyah çelenk bırakılarak protesto edildiği etkinliğe Memur Sen Genel Sekreteri ve Sağlık Sen Genel Başkanı Mahmut Kaçar, Memur Sen Genel Mevzuat ve Toplu Görüşme Sekreteri ve Enerji Bir Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul, Memur Sen Genel Mali Saymanı ve Büro Memur Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, Memur Sen Genel Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Sekreteri Halit Ortaköy, Memur Sen Genel Eğitim ve Dış İlişkiler Sekreteri Ahmet Kaytan, Birlik Haber Sen Genel Başkanı Ali Erdoğan ve Emekli Bir Sen Genel Başkanı İsrafil Odabaş, Memur Sen Ankara İl Temsilcisi Mustafa Kır ve yönetim kurulu üyeleri katıldı.

5 Aralık 2008 Cuma

Günaydın,Biz Gelirken,Siz Gidiyorsunuz

Günaydın,Biz Gelirken,Siz Gidiyorsunuz
KAMU ÇALIŞANLARINI LÜTFEN Tİ’YE ALMAYIN
Bilindiği üzere 26.09.2008 tarihli YPK kararı Resmi Gazetede yayınlanmadan önce ilk olarak web sitemizde yayınlamıştır. Kamuoyu oluşturmak maksadıyla yapılan bu hareket, sonuç vermiş ,tüm sivil toplum kuruluşlarını harekete geçirmiştir. YPK kararında da ki yanlışlıklar” DAĞ FARE DOĞURDU” haber başlığımız ile sizlere duyurulmuştur. 08.10.2008 Devamı için tıklayınız.
Uzun yıllardır sendikacılığı kendi emelleri doğrultusunda siyasallaştıran ve kamu çalışanlarının menfaatinin aksine ,tribüne oynayan sendikalar,show yapmayı sendikacılık gereği sayarak ,yine YPK kararını çıkaran sanki sendikamız MEMUR-SEN ‘miş gibi ,sendikamız üzerinden ucuz sendikacılık yapmayı tercih etmişlerdir.


Bizler laflara ,entrikalara bakmadan, Ayinesi iştir,kişinin lafa bakılmaz sözü gereği, YPK kararında ki yanlışlıkların ve hataların düzeltilmesi amacıyla, Memur-sen Başkanlar ve yönetim kurulları ,hukuk,basın ve bürokrasi danışmanlarımız ile istişare toplantısı yapılmış ve YPK kararının olumsuzlukları masaya yatırılmıştır.Çözüm ve öneri yollarının hayata geçmesi noktasında programlar yapılarak,sendikal,siyasi ,hukuki ve bürokratik çalışmalara hız verilmiştir.
Öncelikli olarak ,YPK kararı ve muhtevasında yer alan yanlışlıkları ,kamu oyuna haykırmak için 13 Ekim 2008 ‘de Güvenpark’ta kitlesel basın açıklaması yapılmış,Devamı için tıklayınız. akabinde, 16.10.2008 Zonguldak, 17.10.2008 Kırıkkale, 18.10.2008 Konya,20.10.2008 Isparta ve 23.10.2008 Samsun illerinde yapılan basın açıklamalarımız ses getirmiş ve bu haykırış devam edecektir.
Sorumlu sendikacılık gereği ,basın açıklamamızdan sonra, Başbakanlık, Devlet Planlama Teşkilatı, Devlet Personel Başkanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı nezdinde bir dizi girişimlerde bulunulmuştur.
Toplu Görüşmeden ve Devlet Personel Başkanlığından sorumlu Bakan Sayın Murat Başesgioğlu ile görüşülmüştür. 16 Ekim 2008 tarihinde Devlet Personel Başkanı Sayın Jale Aygül,Memur-sen Genel Mev. ve Top. Gör. Sekreteri ve Enerji Bir-sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul , yönetim kurulu üyeleri ve hizmet kolumuzda ki kurum temsilcileri ziyaret edilerek konu ayrıntıları ile anlatılmış ve çözümü yolunda gerekli girişimde bulunulacağı sözü alınmıştır.
Ayrıca KİT’lerde ki I sayılı cetvelde çalışanlarla birlikte kamuda çalışan yönetici konumunda personelin denge tazminatından doğan kayıpların giderilmesi , YPK kararı ile faydalandırılmayan diğer unvan gruplarının faydalandırılması amacı ile taleplerimizden sonuç alınıncaya kadar girişimlerimiz devam edecektir.
Tarih : 24.10.2008 tarihinde YPK kararına dava açılmıştır .Devamı için tıklayınız.
Tarih : 27.10.2008 ,YPK kararını inceleyerek adaletsizlikleri ortaya koyan Memur-Sen, karardaki yanlışlıkları içeren yazıyı Başbakanlık, Devlet Planlama Teşkilatı, Devlet Personel Başkanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı’na gönderdi.
Karardaki yanlışlıkları içeren yazının tamamı için tıklayınız
Tarih : 30.10.2008 ,Toplu Görüşmeden ve Devlet Personel Başkanlığından sorumlu Bakan Murat BAŞESGİOĞLU ile görüşülmüştür.Devamı için tıklayınız.
Tarih : 04.11.2008 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr.M.Hilmi Güler, makamın da ziyaret edilmiştir. Devamı için tıklayınız.

YPK MAĞDURLARI İÇİN BAKAN BAŞESGİOĞLU İLE TEKRAR GÖRÜŞTÜK



YPK MAĞDURLARI İÇİN BAKAN BAŞESGİOĞLU İLE TEKRAR GÖRÜŞTÜK

Toplu görüşme sonucu alınan kararların uygulanmasında takibi sürdüren Memur Sen, isteklerini tekrar gündeme getirdi, Bakan Başesgioğlu’ndan özellikle YPK mağdurları için destek sözü aldı.
Memur Sen Konfederasyonu Başkanı Ahmet Gündoğdu, beraberinde Memur Sen Genel Sekreteri ve Sağlık Sen Genel Başkanı Mahmut Kaçar, Memur Sen Mevzuat ve Toplu Görüşme Sekreterive Enerji Bir Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul, Toç Bir Sen Genel Başkanı Günay Kaya, Memur Sen Genel Mali Sekreteri ve Büro Memur Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, Ulaştırma Memur Sen Genel Başkanı Halil İbrahim Kütük ve Bayındır Memur Sen Genel Başkanı Abdulhadi Karasapan’la birlikte Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu’nu ziyaret ederek, YPK mağduru memurların sorunlarını tekrar dile getirdi.
Başbakanlık’taki görüşmede, 26 Eylül 2008 tarih ve 2008-T-16 sayılı YPK kararından dolayı meydana gelen hak kayıpları konusu görüşüldü.
Görüşmede, 4 ve 5. grupda yer alıp, bir yüksek öğrenimi bitiren memur personelin bir üst gruptan ücret alırken, YPK kararıyla bunun kaldırılması ve bunun telafisi için ikinci bir YPK kararının çıkartılacağı söylenmesine rağmen bu güne kadar yenisi çıkmadığından personel ücretlerinde geriye gidiş yaşandığı ve bunun acilen düzeltilmesi istendi.
Memur Sen heyeti, ayrıca yine ek ödemeden kaynaklanan ve gruplarda yer alamayan şef, teknik şef, müdür yardımcısı, tabip, baştabip, avukat ve ikinci grupta yer alan hemşire, başhemşire, ekonomist, fizik ve kimyacı, jeolog, muhasebeci ve bunun gibi unvan gruplarına; 3, 4 ve 5. grupta yer alan ptt dağıtıcıları, memur, aşçı gibi personele verilmeyen ek ödemeden bu meslek gruplarının da faydalandırılmasını istedi.
Hiyerarşik yapıdan kaynaklanan ve kamuda huzursuzluğa sebep olan bölge müdür yardımcısı, müdür, müdür yardımcısı ünvanlı personelin de ek ödemelerinin yeniden düzenlenmesini isteyen Memur Sen heyeti, KİT’lerde yer alan 1 sayılı cetvele tabi personelin de ek tazminat oranının yükseltilmesi talebini tekrarladı ve ek ödemeden faydalandırılmayan Devlet Hava Meydanları, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda çalışan idari memur gibi meslek gruplarının da bu ödenekten faydalanması için daha önce yaptıkları talepleri yeniledi.
Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu ise, özellikle 4 ve 5. gruptaki isteklerin aciliyeti sebebiyle maaşlarından kesinti yapılmaması, yapılmışsa, bunun geri iade yapılması için, Hazine Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı ve DPT ile koordineli bir çalışmaya gideceğini söyledi. Bakan Başesgioğlu, diğer hususlarla ilgili olarak da bayram sonrası Toplu Görüşme Heyetini toplantıya davet ederek konunun taraflarını bir araya getirip çözüme kavuşturulması için gayret göstereceğini söyledi.

4 Aralık 2008 Perşembe

GELENEKSEL BAYRAMLAŞMA VE ÇİKOLATA DAĞITIMI YAPILDI




Enerji Bir-Sen Kırıkkale Şubesi Kurban Bayramı için hazırladığı bayram çikolatası ve kolonyalarını üyelerine dağıttı. Bayramlaşma ve çikolata dağıtımında bir konuşma yapan Enerji Bir-Sen Kırıkkale Şube başkanı Cebrail İbiş, Bayram İnsanlığa Barış ve huzur getirmesi temennisyle başlayan ibiş , Sendikamız bugün, sosyal hayatın kurallarına bağlılığı, iş ahengini, çalışma hayatında barışı, ülkemizde ve dünyada tüm insanlar arasında kardeşlik ve dayanışmanın kurulmasını, insan, hak ve hürriyetlerinin herkes tarafından kullanılması için çaba harcamayı, çalışma şartlarını uluslar arası standartlara çıkarmak için gayret göstermeyi, memur-işveren arasında çatışmayı öngören sınıf ve ücret sendikacılığının aksine, menfaat paralelliğine dayanan ilkeli ve sorumlu sendikal anlayışı geliştirmeyi, haksız rekabetin ve yoksulluğun önüne geçmek için kitlelerin örgütlenmesini ve eğitilmesini, ülkemizin kalkınmasına ve halkımızın refahına katkı sağlayacak her türlü ekonomik ve sosyal reformları desteklemeyi amaçlamaktadır. Sendikamız İçinden çıktığı ve içinde yaşadığı toplumun yerli ve milli değerlerine duyarlılığı varoluş amacının nirengi noktalarından biridir.Adil Bir Yaşam Mücadelesinde, Gelir Dağılımında Eşitlik İçin; Güvenlikli Ve Sağlıklı Bir İş Ortamı İçin; Sosyal Güvenlik Haklarımızı Geliştirmek, Sosyal Politikaların Uygulanması Konusunda Baskı Unsuru Olabilmek ve Her Düzeyde Yönetimlere Ortak Olmak İçin kamu çalışanları örgütlenmesi gerekmektedir. Ülkedeki Demokrasinin gelişebilmesi için sivil toplum örgütlenmeleri desteklenmelidir.4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu, bir an önce değiştirilmeli, sendikacılığın ana unsuru olan yönetime katılma, grev ve toplu pazarlık hakkı memura verilmeli , Gelir dağılımın adil bir şekilde gerçekleştirilmelidir., Kamuda çalışan işçi ve memur maaşları arasındaki adaletsizliğin giderilmeli, memurların yönetime katılımının sağlanabilmesi ve demokrasinin hayatın her aşamasına uygulanabilmesini, Halkın ihtiyaçlarına cevap verebilen sivil bir anayasanın bir an önce hayata geçirilmesi Çalışanlar üzerindeki vergi yükünün azaltılması, Yıllarca kamuda görev yaptıktan sonra emekliye ayrılan Memurlarımız emekli aylık ve ikramiyeleri yükseltilmelidir.Biz sendikacılığı insana hizmet etmenin bir aracı olarak görmekte ve merkezimize insanı alarak sendikacılık yapmakta, bu anlayışı temsil etmekteyiz. dedi.

23 Ekim 2008 Perşembe

Dosya İl Başkanında




Enerji Bir- Sen Kırıkkale Şube Başkanı Cebrail İBİŞ, Ulaştırma Çalışanları Memur- Sendikası il Başkanı Şakir AKTÜRK ve Enerji Bir Sen Kırıkkale Şube Yönetimi, AK Parti il Başkanı Nuh DAĞDELEN’e Yüksek Planlama Kurulu Kararları ve Kamu çalışanlarının sorunlarıyla ilgili Kırıkkaleye temel atma ve açılış törenlerine katılmak üzere gelen Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN’a iletilmek üzere hazırladıkları dosyayı verdiler.

Dosyanın tesliminde bir konuşma yapan Enerji Bir_Sen Kırıkkale Şube Başkanı İbiş,”kamu çalışanlarının kendi aralarındaki dengelerin çok iyi korunması ve birtakım haklar verilirken bazılarının mağduriyetine de sebebiyet verilmemesine önemle dikkat edilmelidir. Eşitler arası eşitsizliğe yol açılmamalıdır. Kamuda KİT’lerinde kendi aralarında homojenliği olmayıp aynı unvan grupları arasında sözleşme ücretleri farklılık göstermektedir. Bunun sebebi yönetim kurulu sözleşme ücretlerinin tavan ücretine kadar unvan ve pozisyonlar arasında ücret belirleme yetkisinin olmasıdır.Bu durum da geçmiş yıllarda bazı yönetim kurulları personel lehine skala ayarlaması yaparken bazıları yapmamıştır. Dolayısı ile ayrı unvanlara aynı ek ödemenin yapılması eşitliği değil, eşitsizliği büyütmüştür. YPK Kararı ile 70 bin sözleşmeli kamu görevlisi mağdur olacaktır. Kamu çalışanlarının ücretleri arasında büyük eşitsizlikler ve farklar varken, ilgili karar farkının açılması dolayısıyla, çalışanlar arasında daha büyük ücret adaletsizliğine sebebiyet verecek , çalışma barış ve huzuru bozulacaktır. Kırıkkale’de YPK Kararlarından yaklaşık ikibin kamu çalışanının mağdur olacağını belirti.”
AK Parti il Başkanı Nuh DAĞDELEN’e Başbakanımızın vermiş olduğu sözü tutacağını söyledi.

22 Ekim 2008 Çarşamba

ÖNCELİK İNSANDIR.

Mücadele örgüsünde temel ve vazgeçilmez ilke, üyelerine hizmettir. Öncelik İNSAN’adır. Ne farklı siyasi eğilimler ne de etnik farklılıklar ölçü değildir. Ölçü çalışanların ekonomik ve demokratik taleplerini yaşama geçirmeyi üyelerine yararlı olabilmelidir.
Sendikal mücadele temelinde “ÇALIŞANLARIN İNSANCA BİR YAŞAM DÜZEYİNE ULAŞMASI” ilkesine inanır. Bir kısım sendikalar ideolojiyi esas almış, dolayısıyla marjinalliği aşamayarak çıkmazlara düşmüş veya düşürülmüşlerdir. Öncelikle çalışanların sorunlarına çözüm arar. Tüm çalışanlarını kucaklar. Çalışanlarla ortak hareket eder.
İlkeli ve iddialıdır. Sendikal mücadele çizgisi oldukça nettir. Mücadele ölçüsü sloganlar değil, bilinçli temelidir. Ne siyasi bir parti ne de ideolojik bir kurum mantığıyla hareket etmez. Kitle sendikasıdır. Hedefi tüm çalışanları örgütlemektir. Amacı grevli toplu sözleşmeli bir sendikal haktır.
Teoriden çok pratiğe önem verir. Bireysel yaşamı reddeder. Toplumsal düşünmenin her aşamasında “TABANIN SÖZ VE KARAR SAHİPLİĞİ” ilkesine sıkı sıkıya bağlıdır. BİRİMİZ HEPİMİZ, HEPİMİZ BİRİMİZ şiarı ile hareket eder. Katılımcı, çoğulcu ve özgürlükçüdür.
Tepeden buyurulacak vesayet altında icazetli bir sendikal düzlemin karşısındadır. Tabandan talep edilen ve bilinçli bir mücadele sonucunda kazanılacak SENDİKAL HAKKIN daha yararlı ve daha kalıcı olacağına inanır. HAK VERİLMEZ ALINIR şiarıyla hareket eder.
Temel insan hak ve özgürlüklerinin her türlü tartışmanın dışında olduğuna inanır ve savunur. Sendikamız özgürlükten ve örgütlülükten yanadır. Terör nereden ve kimden gelirse gelsin hedef olarak kimi seçerse seçsin karşısındadır. Düşüncenin suç sayılmasını reddeder. Çalışanlar arasında hiçbir biçimde farklılığı düşünmez ve kabul etmez.
İnsanlığı tehdit eden her türlü birikimin karşısındadır. Bu anlamda kamu yada özel sektör ayrımı yapmaksızın tekelleşmenin karşısındadır. Özelleştirme adına peşkeş çekilmeyi kesinlikle reddeder. İnsanca yaşamın önünü kesen sermaye birikimine karşıdır. İnsanın paranın emrinde değil paranın insanın emrinde olması gerektiğini savunur. Bizim ülkemizde, serbest piyasa elbisesi giydirilmiştir, vahşi kapitalizmi, dünya insanlarının tüm birikimlerini yağmalayan emperyalizmi ve izmleri reddeder, lanetler.
İnsanca ve kardeşçe hep birlikte yaşamayı, sevgi ve hoşgörüyü savunur. Demokrasi anlayışı elli birin kırk dokuzu ezmesi temelinde değildir. Bu manada çoğunlukçu değil çoğulcudur. Herkesin yaşama, kendini ifade etme hakkı vardır ve olmalıdır.Kendisini var olmaya zorlayan şartları ve kendisini var eden İLKELERİNE sıkı sıkıya bağlı kalmak zorundadır. Farklı söylemlerimizi, onur yüklü mesajlarımızı ve ezilen yarınlarına ışık tutacak doğrularımızı hep birlikte haykırmak ve bunlara sahip çıkmak zorundayız. Unutulmamalıdır ki bizi diğerlerinden farklı kılanda bunlardır. Biz büyük bir davayı omuzladıysak ve buna hep birlikte karar verdiysek bunun gereğini de yapabilmeliyiz. Evet bu yolda çile vardır, sıkıntı vardır, uykusuzluk, yorgunluk vardır, coplanma vardır, sürgün vardır. Ama onursuzluk yoktur, haksızlık karşısında susma alçaklılığı yoktur, dayatmalara sessiz kalma yoktur, ümitsizlik yoktur, hele geriye dönüş hiç yoktur ve asla olmayacaktır. Sendikal platformda inandıklarımızı hayata geçirebilmek için daha gayretli olmaya, daha samimi olmaya mecburuz.
Toplumun değer yargılarının ahlak, fazilet ve daha başka insana özgü vazgeçilmez değerlerin de var olduğu ve toplumsal kuruluşumuzun asıl dinamiklerin bunlar olduğunu yüksek sesle haykırmayı zorunlu bir göreve ve kaçınılmaz bir sorumluluk kabul eder.
Emek dostlarına dost, emek düşmanlarına da düşmandır. Zulme rızayı alçaklık, zalime başkaldırı onur bilir. Zalim kim olursa olsun karşısındadır ve mazlum kim olursa olsun onun da yanındadır.

MEMUR SEN DAVA AÇTI

17/10/2008 Günü Ek Ödemelere ilişkin YPK Kararına Karşı DANIŞTAY’da dava açılmıştır. ULAŞTIRMA MEMUR SENGenel Başkanı Halil İbrahim KÜTÜK saat 11:00 da Danıştay önünde Basın açıklaması yapmıştır.
Yüksek Planlama Kurulu’nun, 14/10/ 2008 tarih 27024 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 26/9/2008 tarih 2008/T-16 sayılı kararının :
1)-Ek ödeme başlıklı 6.maddesinin ( 1 ). bendinde yer alan “Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü personeli hariç “ ibaresinin,
2)-Aynı maddenin ( 2 ). bendinde (a), (b), (c), (ç) ve (d) alt bentlerinde tespit edilmiş olan, sırasıyla % 68, 39, 34, 33 ve 28 oranlarının
3)-Sözleşmeli Personel Pozisyonlarına Ait Temel Ücretler başlıklı (EK-I ) de belirlenen en düşük ve en yüksek temel ücretlerin, 996 YTL.ile 2.136 YTL. arasında bir silsileyi takip ederek tespit edilmesi gerekirken, gruplar arasında iç içe geçmiş en düşük ve en yüksek temel ücret tespiti hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğundan, dördüncü gruptaki en düşük temel ücret tutarı olan 1.038 YTL. 3.grupta en düşük temel ücret tutarı olan 1.111 YTL. 2. gruptaki en düşük ücret tutarı olan 1.191 YTL.nin 1.gruptaki en düşük temel ücret tutarı olan 1.349 YTL.nin yürütmesinin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesi talebiyle DANIŞTAY’da bugün itibariyle başvuru yapılarak Başbakanlık( Yüksek Planlama Kurulu ) aleyhine dava açılmıştır.

Buna Göre;

a) Kararda, herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin “Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü personeli” hariç tutulmuştur. Bu uygulama açıkça Anayasa’ya, mevzuata ve hakkaniyete aykırıdır.

Davalının 8/5/2006 tarih 2006/T-16 sayılı kararında yer alan aynı ibarenin iptali için açılan Danıştay 11.Dairesinin 2008 / 10217 esasında kayıtlı davada, davalı idare, DHMİ personelinin havacılık tazminatı alması sebebiyle, ek ödemeden ayrı tutulduğunu iddia etmekteyse de, 399 sayılı KHK.nin 21/4/2005 tarih 5335 sayılı yasanın 27.maddesi ile değiştirilen EK 2.Maddesinde aynen :“Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünün 3 üncü maddenin (b) ve (c) bentleri kapsamına giren personeline; aylık tutarı, Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatı prensipleri çerçevesinde personel maliyetlerinin tamamı karşılanan kadro ve pozisyonlarda bulunanlar için en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) brüt tutarının %200′ünü, kısmen karşılanan kadro ve pozisyonlarda bulunanlar için %100′ünü, diğerleri için %50’sini geçmemek üzere Yüksek Planlama Kurulunca belirlenen oran, esas ve usullere göre “Havacılık Tazminatı” ödenir. Bu şekilde yapılacak ödemeler, sözleşmeli personel için belirlenen ücret tavanı ile kapsama dahil personele verilecek diğer hak ve ödemelerin tespitinde dikkate alınmaz.
Yapılan işin uluslararası niteliği sebebiyle, bütün diğer ülkelere olduğu gibi, Türkiye’deki çalışanlara da gönderilen bir paranın devletin personeline yapacağı ödemede dikkate alınması hukuka ve hakkaniyete aykırıdır.
Söz edilen uluslararası kuruluş, DHMİ personeline ayda 1.500,00 YTL. gönderse, Devlet personeline hiç ücret ödemeyecek midir ?
Kaldı ki,davalı idare,bu savunmasının aksine bir işlemle,Bakanlar Kurulu’nun 7/7/2007 gün 2007 / 12342 sayılı kararıyla, personeli havacılık tazminatı alan Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Personeline ek ödeme yapılmasına karar vermiştir.
Açıklanan sebeplerle, DHMİ personelinin ek ödemeden mahrum bırakılması hukuka aykırı olduğundan, söz konusu ibarenin iptali gerekmektedir.
b) Uygulamanın başladığı 1/1/2006’ dan bu yana, sözleşmeli personel ile çeşitli kanunlara tabi olarak çalışan diğer personele yapılacak ödemelerde, farklı yöntemlerle ödeme yapılmakla birlikte, yaklaşık olarak aynı tutarda ek ödeme verilmiştir.
İdare, 15/8/2008 tarihinden itibaren tüm kamu çalışanlarına aynı esasa göre fakat farklı oran uygulamak suretiyle uygulamayı birleştirmiştir.
Ancak, herhangi bir hukuki, sosyal veya mali dayanağı olmadığı halde, sözleşmeli statüsünde çalışan personelin ek ödeme oranlarını, çeşitli personel kanunlarına göre çalışan personelin ek ödeme oranlarının yaklaşık olarak yarısı oranında belirlemiştir.
Bu uygulamanın sonucunda, diğer personelin ek ödemeleri yaklaşık olarak iki katına çıkarken, sözleşmeli personelin çok büyük bir bölümünün ek ödemeleri 15/8/2008 tarihinde ya hiç artmamış, ya da göz ardı edilebilecek oranda artmıştır.
Örnek vermek gerekirse : 14/8/2008 tarihinde 657 sayılı yasaya tabi çalışan bir avukat ile sözleşmeli çalışan bir avukat 136 YTL. civarında bir ek ödeme almaktaydı.
15/8/2008’den sonra ise 657 sayılı yasaya tabi olarak çalışan bir avukat en yüksek devlet memuru aylığının ( ek gösterge dahil ) % 53’ ü oranında ek ödeme, yani yaklaşık olarak 260 YTL. alırken, sözleşmeli bir avukat aynı miktarın % 28’ini yani 136YTL.alacaktır.
Örnekte görüldüğü gibi, söz konusu YPK kararı, aynı unvandaki personel arasında birbirine yakın miktarlarda ödenmekte olan ek ödemeyi, % 90-100 oranında sözleşmeli personel aleyhine çevirmiştir.
Beş şık halinde tespit edilen bu oranlar yüzünden, yukarıda açıklandığı üzere, hiçbir gerekçesi olmaksızın, sözleşmeli personel denklerinin yarısı oranında ek ödeme almak durumunda bırakılmıştır.
Şimdiye kadar, birbirine yakın miktarlarda ek ödeme yapıldığı için, uygulamanın sürdüğü düşüncesiyle, sözleşmeli personele YPK kararı çıkarılıncaya kadar aylık 200 YTL. ek ödeme avans olarak ödenmiştir. Şimdi binlerce sözleşmeli personel, yapılan avans ödemelerini iade etme durumunda kalmıştır.
Yüksek Planlama Kurulu kararının, 16/8/2008 tarih 2008/14012 sayılı Bakanlar Kurulu kararında tespit edilen oranlarda veya yaklaşık çıkacağı bilindiğinden, sözleşmeli ek ödeme tutarlarının artırılmasını önlemeye yönelik olarak TCDD işletmesi Genel Müdürlüğünce Maliye Bakanlığına ve Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığına gönderilen 22/8/2008 tarih 12693 sayılı yazının da etkisi bulunduğu kanısındayız.
Söz konusu yazıda, 2008 / 14012 sayılı Bakanlar Kurulu kararında tespit edilen oranlarda uygulanması halinde, kuruluşlarında çalışan sözleşmeli personelin ücretlerinin ( I ) sayılı cetvelde çalışan personelin üzerine çıkabileceği bildirilerek, dolaylı olarak sözleşmeli personele yapılacak ek ödemenin artırılmaması istenmiştir.
Söz konusu yazıda, iddia edilen anlamda birbiriyle ilgisiz olan, unvan, makam, meslek, kadro kavramaları birbirine harmanlanarak sözleşmeli personele uygulanacak oranların düşük tutulması ve ek ödeme tutarının artırılmaması istenmiştir.
Adaletsizliğin, sözleşmeli personelin ücretlerinde artış yapmamak yerine (I) sayılı cetvelde görev yapan büyük bölümü Yönetici konumundaki personelin ücretlerinde ek tazminat oranları yükseltilerek artışa gidilerek önlenmesi gerekirdi.
Bunun yanında, Bakanlar Kurulunun 2008 / 14012 sayılı kararında tüm hizmet grupları ayrıntılı olarak düzenlenirken, 2008/T-16 sayılı Yüksek Planlama Kurulu kararında hiçbir bilimsel veriye dayanmaksızın bir gruplama yapılmış, hukuk mantığına ve sistematiğine uygun olmayan bir düzenlemeye gidilmiştir.
KİT.lerde yüzlerce değişik unvanda personel çalışırken, sağlık teknisyenini bir grup, diyetisyen ve teknikeri bir grup, halı eksperini diğer unvanlarla bir grup şeklinde düzenlemenin hiçbir dayanağı bulunmamaktadır.
YPK kararında toplam 20 unvan ismen sayılarak ek ödeme oranları tespit edilmiştir. Halbuki, aynı kararın temel ücretleri gösteren ( EK-I ) ‘inde 174 unvan bulunmaktadır. Buna göre, 154 unvan “diğer unvanlar” kategorisinde yer almış ve en düşük orana ( % 28 ) mahkum edilmiştir. Yani, bu anılan 154 unvana sahip personelin ek ödeme tutarı artırılmamıştır.
Hukuka ve hakkaniyete dayanmaksızın tespit edilmiş olan, söz konusu oranların iptali gerekmektedir.

c) 2008/T-16 sayılı YPK kararının “ ( EK I ) Sözleşmeli Personel Pozisyonlarına Ait Temel Ücretler” başlıklı bölümünde beş grup halinde temel ücret grupları tespit edilmiştir.
Bilindiği gibi, temel ücretlerin tespitinde dikkate alınacak kriterler 399 s.KHK.nin 26.maddesinde düzenlenmiştir.
İdarenin yaptığı gruplama unvan gruplaması değil, temel ücret gruplamasıdır. Dolayısıyla, her grupta o grupta tespit edilen temel ücreti alacak personelin yer alması gerekir.
En yüksek temel ücreti alması gereken unvandakilerin 1.grubu ve sırasıyla alınacak temel ücrete göre diğer grupların teşkil edilmesi gerekirdi.

Buna göre, gruplardaki en düşük en yüksek temel ücretlerinin birbirini takip eden silsilede, 996 YTL ile 2.136 arasında olması gerekirdi. Üst gruba gidildikçe, alt gruptan daha yüksek bir temel ücretle başlaması hukuka ve akla daha uygundur.
Örneğin, 5.gruptaki en düşük temel ücret 996 YTL. en yüksek temel ücret 1.281 YTL. ise, 4.grubun en düşük temel ücretinin 1.282 YTL. 3.grubun en düşük temel ücretinin 1.436 YTL., 2.grubun 1631 YTL. 1.grubun 1.857 YTL olması gerekirdi.
İdarenin mantığı esas alınırsa, 4.grupta yer alıp da temel ücreti 1350 YTL. olan biri temel ücret bakımından çok aşağıda olduğu halde, 1.grupta yer alıp temel ücreti 1.349 YTL olan birinden fazla temel ücret almış olacaktır ki, bu temel ücret gruplarının tespiti mantığına aykırıdır.
Temel ücret gruplarının, birbirine yakın ücret alan unvan gruplarından oluşturulması hukuka ve mantığa daha uygundur. Böylece, 1. temel ücret grubunda olduğu idarece tespit edilmiş olan birine, 4. temel ücret grubundaki birinden az temel ücret ödemek suretiyle hakkaniyete ve eşitlik ilkesine aykırı bir uygulamanın yapılması da önlenmiş olur.
Açıklandığı üzere, idarece sadece temel ücret gruplarının tespitine yönelik olarak yapılan gruplandırmada, gruplandırmanın belli bir silsileye göre ve birbirini takip eder şekilde düzenlenmesi hukuka ve hakkaniyete daha uygun olduğundan ve birinci grupta yer alan bir unvandaki personelin 4.gruptaki birinden veya 2. gruptaki birinin 5. gruptaki birinden daha az ücret alması sebebiyle, haksızlığa ve eşitsizliğe yola açacağından ve çalışma barışını bozacağından 4.,3.,2. ve 1. grupta tespit edilen, sırasıyla 1.038 YTL., 1.111 YTL., 1.191 YTL. ve 1349 YTL. en düşük temel ücretin iptali gerekmektedir.

9 Ekim 2008 Perşembe

İŞ EŞİT Mİ?

Her gün Askerimizin ve polisimizin şehit edildiği daha Aktütün’deki saldırının üstünde bir hafta geçmeden Diyarbakır’daki hain saldırıda polislerimiz şehit olmuştur şehitlerimize Allahtan rahmet yakınlarının ve milletimizin başı sağ olsun. Hükümetimizden ve yetkililerimizden etkin bir terörle mücadele sistemimin geliştirilmesini istiyoruz.
Henüz resmi gazetede yayımlanmayan ancak Bakanlar Kurulu üyeleri tarafından imzalanan Yüksek Planlama kurulu kararları KİT’lerde çalışan Kamu çalışanlarının beklentisini boşa çıkarmış Kamu çalışanlarını ve ailelerini üzmüştür.
Kurumlar arasında ücret adaleti sağlanmasını amaçlayan Eşit işe Eşit ücret Kararnamesi, Kurumların içerisinde adaleti yerle bir etmiştir. Çalışma barışını tamamen yok etmiştir. Resmi gazetede yayınlanmadan bu kararın Kamu çalışanları lehine değiştirilmesidir. Bu konuda Memur-Sen genel Merkezi gerekli girişimleri yapmakta ve yapmaya devam etmektedir.
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN’la tarafından açıklanan ve kamuda çalışan personelleri ilgilendiren 103 YTL.den başlanılarak personele ek ödeme yapılması kararlaştırılmış ve Bakanlar Kurulu Kararı ile Resmi Gazetede yayınlanmıştır. Ancak Bu KİT’lerde çalışanlara YPK Kararı böyle çıkması halinde başbakanımızın sözü havada kalacaktır.
Yapılan ücret düzenlemeleri ile çalışanlarımızın büyük bölümü ardı ardına mağdur edilmekte hakkaniyet sınırları dışına çıkılmakta kamu da çalışma barışı gitgide bozulmaktadır. Bu sebeple, artık bu işe dur demenin zamanı gelip geçmektedir. Elbette Kamu ücret adaletsizliğinin giderilmesi ne denge Tazminatı ne de ek ödemelerle yapılması mümkün olmadığı açıkça görülmüştür. 657 Sayılı kanun, 399 I ve II sayılı cetvel, 4/B ve 4/C ve daha çok sayıda Kanun ve Kanun Hükmünde Kararname ile bu adaletsizliği gidermek mümkün değildir. Tüm yasal düzenlemelerin yerine yeni bir Kamu Personel Mevzuatı artık kaçınılmaz hale gelmiştir. Kamu da çalışan 2 milyonu aşkın memur tek bir mevzuatla yönetilmelidir. Hatta, çoğu memur arkadaşımız işçi arkadaşlardan daha ağır şartlarda görev yapmaktadır. Sosyal taraflarca üzerinde mutabakat sağlanacak bir yasa ile Kamu çalışanının tanımlamasının yeniden düzenlenerek “memur ve işçi” yerine “çalışan” tanımı yapılarak tüm Kamu çalışanları tek bir ücret ve sosyal hak yasası altında toplanmalıdır.
Aksi halde Kurumlar arasında ücret adaleti sağlanması amaçlayan Eşit işe Eşit ücret kararnamesi, Kurumların içerisinde adaleti yerle bir etmiş olacaktır.
YPK kararı kendi içerisinde de tutarsızlık taşımaktadır.Mühendislere % 68 oranında ek ödeme verilirken, Teknik ressam ve labaranta ise % 34 oranında verilmiş olmaktadır. İdari memurlara ise denge tazminatı oranı olan % 28 oranında kabul edilemez bir ek ödeme verilmiştir. Mühendise 195 YTL ,Teknikere 25 YTL, idari Memura ise, 0 ytl yansımış olacaktır. Bu durum Kurumlar arası ücret adaletsizliğini iyice körüklemiştir. Bu zam Mühendise Maliye Bakanlığı bürokratları yaptıkları bu çalışma ile ücret adaletsizliğini ortadan kaldırmak yerine kaos oluşturmuştur. Sendika genel merkez yönetimimiz ve Hukuk danışmalarımız yaptıkları istişare neticesinde YPK kararının Resmi Gazetede yayınlanmasını müteakip hukuksal girişimlerde bulunulacak. Konfederasyonumuz ve diğer sendikalarımızla yapacağımız istişare neticesinde gerekli sendikal hak arama mücadelemiz devam edecektir.

15 Eylül 2008 Pazartesi

ÇİKOLATA VE KOLONYA DAĞITTIK


Enerji Bir-Sen Kırıkkale Şubesi Ramazan Bayramı için hazırladığı bayram çikolatası ve kolonyalarını üyelerine dağıttı. Bayramlaşma ve çikolata dağıtımında bir konuşma yapan Enerji Bir-Sen Kırıkkale Şube başkanı Cebrail İbiş, Sendikamız bugün, sosyal hayatın kurallarına bağlılığı, iş ahengini, çalışma hayatında barışı, ülkemizde ve dünyada tüm insanlar arasında kardeşlik ve dayanışmanın kurulmasını, insan, hak ve hürriyetlerinin herkes tarafından kullanılması için çaba harcamayı, çalışma şartlarını uluslar arası standartlara çıkarmak için gayret göstermeyi, memur-işveren arasında çatışmayı öngören sınıf ve ücret sendikacılığının aksine, menfaat paralelliğine dayanan ilkeli ve sorumlu sendikal anlayışı geliştirmeyi, haksız rekabetin ve yoksulluğun önüne geçmek için kitlelerin örgütlenmesini ve eğitilmesini, ülkemizin kalkınmasına ve halkımızın refahına katkı sağlayacak her türlü ekonomik ve sosyal reformları desteklemeyi amaçlamaktadır. Sendikamız İçinden çıktığı ve içinde yaşadığı toplumun yerli ve milli değerlerine duyarlılığı varoluş amacının nirengi noktalarından biridir.

Adil Bir Yaşam Mücadelesinde, Gelir Dağılımında Eşitlik İçin; Güvenlikli Ve Sağlıklı Bir İş Ortamı İçin; Sosyal Güvenlik Haklarımızı Geliştirmek, Sosyal Politikaların Uygulanması Konusunda Baskı Unsuru Olabilmek ve Her Düzeyde Yönetimlere Ortak Olmak İçin kamu çalışanları örgütlenmesi gerekmektedir. Ülkedeki Demokrasinin gelişebilmesi için sivil toplum örgütlenmeleri desteklenmelidir.

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu, bir an önce değiştirilmeli, sendikacılığın ana unsuru olan yönetime katılma, grev ve toplu pazarlık hakkı memura verilmeli , Gelir dağılımın adil bir şekilde gerçekleştirilmelidir., Kamuda çalışan işçi ve memur maaşları arasındaki adaletsizliğin giderilmeli, memurların yönetime katılımının sağlanabilmesi ve demokrasinin hayatın her aşamasına uygulanabilmesini, Halkın ihtiyaçlarına cevap verebilen sivil bir anayasanın bir an önce hayata geçirilmesi Çalışanlar üzerindeki vergi yükünün azaltılması, Yıllarca kamuda görev yaptıktan sonra emekliye ayrılan Memurlarımız emekli aylık ve ikramiyeleri yükseltilmelidir.

Biz sendikacılığı insana hizmet etmenin bir aracı olarak görmekte ve merkezimize insanı alarak sendikacılık yapmakta, bu anlayışı temsil etmekteyiz. dedi

5 Eylül 2008 Cuma

YÖNERGENİN İPTALİNİ İSTEDİK

MKE evi davalı kuruma bağlı bir sosyal tesis olmakla; ilgili tesisten salt mühendislerin istifade edebilecekleri yada diğer farklı unvan ve kadroda çalışan personele şartlı olarak istifade edebileceklerine dair düzenleme getiren ilgili değişiklik hükümlerinin hakkaniyete uygun olduğunu söylemek yanlış olacaktır. Davalı kurum bünyesinde sözleşmeli personel, genel idare hizmetlerinde çalışanlar, sağlık hizmetleri sınıfında çalışanlar ve mühendisler dışında birçok teknik hizmetler sınıfında çalışan personel bulunmaktadır. Bu kadar çalışan arasında mühendis olarak çalışanları, diğer çalışanlardan ayrı tutmaya yönelik değişiklik getiren düzenlemeler eşitlik ilkesine aykırı olduğu gibi, çalışanlar arasında ayrımcılığa, huzursuzluğa sebebiyet verecek olup; çalışma barışı bozulacaktır. İş bu nedenle ilgili metinlerin iptali halinde, MKE evinden istifade edebileceklerle ilgili sınırlandırma kaldırılmış olacak ve ayrım ve şart koşulmaksızın kurum çalışanlarının istifadesine sunulacaktır.

ANKARA NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA



DAVACI :Enerji, Sanayi ve Madencilik Hizmetleri Çalışanları Birliği Sendikası’na (Enerji Bir Sen)

VEKİLİ : Av. Süleyman SALLI – GMK Bulvarı No:95/5
Maltepe/ANKARA Tel: 0 312 232 62 95-96

DAVALI : Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu Genel Müdürlüğü – ANKARA

TEBLİĞ TARİHİ : 07.07.2008

KONU : Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu, MKE Destek Tesisleri İşletme Müdürlüğü Sosyal Tesisler Yönergesinde; 04.07.2008 tarihli makam oluru ile değişiklik yapan yönergenin MKE evine müracaat ve kalma başlıklı, 39. madde 1. Fıkrasında geçen “mühendis” ibaresinin ve 4. fıkrasının öncelikle yürürlüğünün durdurulmasına ve iptallerine dair dilekçeye muhtevidir.

AÇIKLAMALAR ve İPTAL NEDENLERİ :

1-Öncelikle 4688 sayılı kanunun Dördüncü Kısım Birinci Bölüm’ünde Sendika ve Konfederasyonların Yetki ve Faaliyetleri başlığı altında düzenlenen 19. maddenin f bendinde belirtildiği üzere; ‘Üyelerin idare ile ilgili doğacak ihtilaflarında, ortak hak ve menfaatlerinin izlenmesinde veya hukuki yardım gerekliliğinin ortaya çıkması durumunda üyelerini veya mirasçılarını, her düzeyde ve derecedeki yönetim ve yargı organları önünde temsil etmek veya ettirmek, dava açmak ve bu nedenle açılan davalarda taraf olmak’ yetkisi sendikalara verilmiştir. Dolayısıyla üyelerimizi temsilen Enerji Bir-Sen adına dava açmaktayız.

2-Makine Kimya Endüstrisi Genel Müdürlüğü tarafından, Makamlarının 14.04.2006 tarihli olurları ile “MKE Kurumu MKE Destek Tesisleri İşletme Müdürlüğü Sosyal Tesisler Yönergesi” yürürlüğe girmek sureti ile uygulanmaktadır. İş bu yönergede 04.07.2008 tarihli yine makam oluru ile değişiklik yapılmıştır. İş bu değişiklikler MKE evinin işleyişine dair yapılmış olan birtakım değişikliklerdir.

3-Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu MKE Destek Tesisleri İşletme Müdürlüğü Sosyal Tesisler Yönergesinin amacı konulu birinci maddesinde “Bu yönergenin amacı, MKE Destek Tesisleri İşletme Müdürlüğüne bağlı bulunan lokal, misafirhane, kafeterya, eğitim salonu, havuzlar, piknik alanları, spor tesisleri, oyun salonları ve benzeri sosyal tesislerin işletmesini düzenlemektir” hükmü yer almaktadır.

4- İlgili yönergede, 04.07.2008 tarihli makam oluru ile yapılan değişikliklerden dava konusu olan 39. madde 1. fıkrası “Kurumumuzun Kırıkkale’de mevcut işletme, fabrika ve Kırıkkale Hurda Müdürlüğünde Mühendis olarak fiilen çalışanlar kalabilir” şeklinde düzenleme yer almıştır. İş bu fıkrada yer alan Mühendis ibaresi hukuka aykırı olmakla; iptali gerekmektedir. Bununla birlikte yine aynı madde 4. Fıkra metninin tamamının hukuka aykırı olması nedeni ile iptali talep edilmektedir. 4. fıkrada “MKE evine mühendisler yerleştirildikten sonra boş oda kalır ise bekar tekniker, memur veya eşdeğer unvanlardaki personele şartlı olarak verilir. Dolu iken bekar bir mühendisin talebi halinde; şartlı olarak alınan MKE evinde en çok kalmış personele çıkması bildirilir. 15 gün süre tanınır, bu süre içerisinde çıkmak zorundadır” hükmü düzenleme altına alınmış olmakla; açıkça hukuka aykırı olan ve ayrımcılığa sebebiyet veren bir düzenlemeye yer verilmiştir.

5-Davalı idare tarafından “MKE Kurumu MKE Destek Tesisleri İşletme Müdürlüğü Sosyal Tesisler Yönergesi” 04.07.2008 tarihli makam oluru ile MKE evinde değişiklikleri içeren yeni düzenlemelerin, iptali talep edilen bölümleri açıkça hukuka aykırı olup, hukuki uyarlılığı bulunmamaktadır. Kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olarak düzenleme içeren ilgili metinlerin iptali talep edilmektedir. Davalı idarece gerçekleştirilen bu değişiklikler yasalara, Anayasaya ve Uluslararası Sözleşmelere aykırı hükümler içermektedir. Bu nedenle iptallerini talep eme zarureti hasıl olmuştur.

6-MKE evi davalı kuruma bağlı bir sosyal tesis olmakla; ilgili tesisten salt mühendislerin istifade edebilecekleri yada diğer farklı unvan ve kadroda çalışan personele şartlı olarak istifade edebileceklerine dair düzenleme getiren ilgili değişiklik hükümlerinin hakkaniyete uygun olduğunu söylemek yanlış olacaktır. Davalı kurum bünyesinde sözleşmeli personel, genel idare hizmetlerinde çalışanlar, sağlık hizmetleri sınıfında çalışanlar ve mühendisler dışında birçok teknik hizmetler sınıfında çalışan personel bulunmaktadır. Bu kadar çalışan arasında mühendis olarak çalışanları, diğer çalışanlardan ayrı tutmaya yönelik değişiklik getiren düzenlemeler eşitlik ilkesine aykırı olduğu gibi, çalışanlar arasında ayrımcılığa, huzursuzluğa sebebiyet verecek olup; çalışma barışı bozulacaktır. İş bu nedenle ilgili metinlerin iptali halinde, MKE evinden istifade edebileceklerle ilgili sınırlandırma kaldırılmış olacak ve ayrım ve şart koşulmaksızın kurum çalışanlarının istifadesine sunulacaktır.

HUKUKİ SEBEPLER : MKE Kurumu MKE Destek Tesisleri İşletme Müdürlüğü Sosyal Tesisler Yönergesi, Anayasa, Yasalar, Uluslararası Sözleşmeler ve ilgili tüm yasal mevzuat.

DELİLLER : Resmi kayıt ve belgeler, ikamesi kabil her türlü yasal deliller

SONUÇ VE İSTEK : Yukarıda izah edilen ve resen gözetilecek olan nedenler muvacehesinde ;
1-Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu, MKE Destek Tesisleri İşletme Müdürlüğü Sosyal Tesisler Yönergesinde; 04.07.2008 tarihli makam oluru ile değişiklik yapan yönergenin MKE evine müracaat ve kalma başlıklı, 39. madde 1. Fıkrasında geçen “mühendis” ibaresinin ve 4. fıkrasının öncelikle yürürlüklerinin durdurulmasına ve iptallerine,

2-Yargılama masrafı ile avukatlık ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.
Davacı Enerji Bir-Sen
vekili
Av. Süleyman SALLI

Eki: Onaylı vekaletname sureti
İlgili Yönergeler

31 Ağustos 2008 Pazar

KUR’AN AYI RAMAZAN’A MERHABA


Hoşgeldin ey Kur’an, sabır, direniş, tefekkür, muhasebe, arınma ayı Ramazan! Yeryüzünün her köşesindeki müminler gibi yeniden seni yaşamanın sevinciyle takvanın ve yalnız Allah’a kul olmanın huzurunu ve direngenliğini pekiştiren ruhuna merhaba!
31.08.2008 19:17
"Ramazan ayı, içinde insanlara doğru yolu gösteren,
doğru ile yanlışı birbirinden ayırıp açıklayan
bir rehber olmak üzere Kur'an'ın indirildiği aydır.
Sizden kim o aya erişirse oruç tutsun…"
(Bakara, 2/185)

İfsadın, çürümenin, yozluk ve yoksulluğun küresel egemenlerce yaygınlaştırıldığı, tüm dünyanın mazlum ve mustaz'aflarına adeta bir kader gibi dayatılmaya çalışıldığı bir zaman diliminde Ramazan takvanın, ibadetin, yalnız Allah'a kul olmanın huzurunu, dinginliğini ve direngen ruhunu pekiştiriyor. Bizlere tüm dünyadaki kardeşlerimizle aynı sevinci yaşatan, dayanışma ve paylaşma bilincinin gelişmesine vesile olan Ramazan'ın ve tüm zamanların ve zeminlerin Rabbine hamd olsun!

2008 Yılı Toplu Görüşmeleri Mutabakat Metni

2008 Yılı Toplu Görüşmeleri Mutabakat Metni (Tam Metin)
Hükümetle memur sendikaları arasında anlaşmayla sonuçlanan toplu görüşmelerde; taraflar, mali hakların dışında çeşitli sosyal haklarda da mutabakata vardı. Örneğin varılan mutabakatlara göre; becayişteki takdir hakkı kaldırılacak, il dışına çıkışta izin alınması uygulamasına son verilecek, 1 inci derecedeki kayın hısımlarının ölümü halinde de 3 gün izin verilecek, çocuğu bir ortaöğretim kurumunu kazananlara nakil imkanı tanınacak, 4/B'li ve 4924'lü personel için eş durumu tayini getirilecek ve bu personel askerlik dönüşü göreve başlatılacaklar. İşte mutabakat metninin tam metni

MUTABAKAT METNİ
Toplantı Tarihi : 29/08/2008
Toplantı Yeri Başbakanlık Binası 2 No´lu Toplantı Salonu
Toplantının Konusu : Kamu İşveren Kurulu ile yetkili sendika ve konfederasyonlar arasında gerçekleştirilen 2008 yılı toplu görüşmeleri.
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu hükümlerine göre yapılan 2008 yılı toplu görüşmeleri. Kamu İşveren Kurulu ile yetkili sendikalar ve bunların bağlı bulundukları konfederasyonların temsilcilerinin katılımıyla 15-29 Ağustos 2008 tarihleri arasında yapılan toplantılar çerçevesinde gerçekleştirilmiştir.
Toplantılar sonucunda taraflar;
1) Kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerine 2009 yılının birinci altı aylık döneminde % 4 ve ikinci altı aylık döneminde ise % 4,5 oranında artış olacak şekilde zam yapılması.
2) 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 4 üncü maddesine göre ödenmekte olan 5 YTL sendika ödeneğinin, gerekli yasal düzenleme yapılmak suretiyle "toplu görüşme primi" adıyla 2009 yılı başından itibaren (10 YTL) olarak ödenmesi,
3) Yılın her bir yarısı için gerçekleşen enflasyon oranının anılan dönemlerde yapılan artış oranını aşması halinde, gerçekleşen enflasyon oranı ile söz konusu artış oranı arasındaki farkın ilk altı ay için 1/7/2009, ikinci altı ay için ise 1/1/2010 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde kamu görevlilerinin aylıklarına enflasyon farkı olarak yansıtılması
hususunda mutabakata varmışlardır.
Ayrıca taraflar:
a) Halen 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre ödenmekte olan Ek ödeme nin, Eşit işe eşit ücret prensibine uygun olarak 2012 yılı ortasına kadar kademeli bir şekilde artırılması.
b) Prensip olarak kamu yönetiminde etkinlik, verimlilik ve performans esasına dayalı bir çalışma düzeninin yerleştirilmesi ve sosyal diyalogun geliştirilmesi,
c) Her yıl toplu görüşme sürecinde en başarılı üç kamu kurum ve kuruluşu ile başarılı bulunan üç kamu çalışanının belirlenerek ödüllendirilmesi,
d) Ekli I sayılı listede yer alan konuların gerçekleştirilmesi,
e) Ekli II sayılı listede yer alan ve üzerinde yürütülecek çalışmayı müteakip değerlendirme yapılmasına ihtiyaç duyulan konfederasyon talepleri üzerinde gerekli çalışmaların yapılması,
f) Ekli III sayılı listede yer alan ve niteliği itibariyle çok sayıda kurumu ilgilendiren ya da mahiyeti itibariyle ilgili kurumlarca değerlendirme yapılması gereken konfederasyon talepleri üzerinde de temennilerin belirtilmesi,
hususunda mutabakata varmışlardır.
İşbu tutanak, Kamu İşveren Kurulu üyeleri ile yetkili sendikalar ve bunların bağlı bulunduğu konfederasyonların temsilcilerince müştereken tanzim ve imza edilmiştir. Ankara, 29/08/2008
ÜZERİNDE MUTABAKATA VARILAN KONFEDERASYON TALEPLERİ
1- Aynı kurum içinde aynı koşulları ve hizmet niteliklerini taşıyan aynı unvandaki kamu görevlilerinin karşılıklı olarak yer değiştirme taleplerinin, hizmet gerekleri ve o bölgeye atanabilme konusunda gerekli nitelikleri taşıyor olmaları şartıyla yerine getirilmesi konusunda kurumlara tanınan takdir yetkisinin kaldırılması hususunda kanuni düzenleme yapılması, (Memurlar.net: Becayişteki idarenin takdir hakkı kaldırılacak)
2- Olumsuz sicile itirazları değerlendirecek bir komisyon kurulması konusunda düzenleme yapılması,
3- Disiplin cezalarında tanınan savunma süresinin ilgilinin isteği üzerine 7 gün uzatılabilmesi,
4- Resmi tatil ve bayram tatillerinde hizmetine ihtiyaç duyulanlar hariç, il dışına çıkışta izin alınması uygulamasına son verilmesi,
5- 657 sayılı Kanunun 126. ve 135. maddelerinin değiştirilerek uyarma ve kınama cezalarına itirazların disiplin kuruluna yapılması,
6- Memura eşinin doğum yapması durumunda verilen izin süresinin 5 güne çıkarılması, 1 inci derecedeki kayın hısımlarının ölümü halinde de 3 gün izin verilmesi,
7- Memura, bakmakla yükümlü olduğu hastasına kendisinden başka bakacak kimsenin bulunmaması ve sağlık kurulu raporuyla refakatçi tahsisinin belgelendirilmesi ve raporda öngörülen süreyi aşmaması kaydıyla yılda 1 aya kadar aylıklı refakat izni verilmesi,
8- 657 sayılı Kanunun Ek 31 inci maddesinde öngörülen ödemenin müracaat tarihinden itibaren bir ay içerisinde yapılmasının sağlanması,
9- Görev mahalli dışında bir ortaöğretim kurumunu merkezi sınavla kazanan çocuğu bulunan memurun, söz konusu yerde çocuğunun yatılı öğrenim görme imkanı yoksa bu yerde memurun çalıştığı kuruma ait boş bulunan kadroya, hizmetine ihtiyaç bulunması ve o bölgeye atanabilme konusunda gerekli nitelikleri taşıyor olması şartıyla öncelikle atanmasının sağlanması hususunda bir genelge yayımlanması,
10- Görevde yükselme yönetmeliği kapsamındaki kadrolara atama yapılması konusunda ihtiyaç ortaya çıkması durumunda, görevde yükselme yönetmeliklerinin öngördüğü prosedürün uygulanmasını sağlama hususunda bir genelge yayımlanması,
11- Kurumlarca hizmetin yürütülmesinde verimliliği artırma amacına dönük olarak hizmet içi eğitimler düzenlenmesi ve bu konuda kurumun bulunduğu hizmet kolunda faaliyette bulunan sendikalarla işbirliği içinde çalışmalarda bulunulması amacıyla bir genelge yayımlanması.
12- Engelli kamu çalışanlarına yönelik olarak;
a. Kamu kurum ve kuruluşu yönüyle ayırım yapılmaksızın kamuya ait servis araçlarından yararlanmalarının sağlanması bunun mümkün olmadığı durumlarda toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz yararlanmaları yönünde düzenleme yapılması,
b. Engelli kamu çalışanlarının atama ve yer değiştirmelerinde engelleri açısından sıkıntı oluşturmayacak hizmet alanlarında ve birimlerinde görev yapmalarını sağlayacak tedbirlerin alınması,
c. Kamu hizmet binalarının engelli kamu çalışanlarının çalışma şartlarını kolaylaştıracak şekilde düzenlenmesi hususunda bu konu ile ilgili olarak daha önce yayımlanan Başbakanlık Genelgesi de dikkate alınarak bir Genelge yayımlanması,
13- Kamu görevlisinin isnat ve iftiralara karşı korunması konusunda 657 sayılı Kanunun 25 inci maddesinde yer verilen yükümlülüğün yerine getirilmesi konusunda uygulama aksaklıklarının giderilmesine ilişkin genelge yayımlanması,
14- Fazla çalışma karşılığı izin hakkından yararlandırılmamak şeklindeki keyfi uygulamalara son verilmesi konusunda bir genelge yayımlanması,
15- İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili kanun tasarısının sendikalara sunularak görüşlerinin alınması,
16- Devlet Personel Başkanlığında "Kamu Görevlileri Sendikaları Dairesi Başkanlığı"nın kurulması,
17- Başta Anayasa ve ilgili kanunlar uyarınca memurlar tarafından yürütülmesi gereken hizmetler göz önünde bulundurularak, kamu kurum ve kuruluşlarında ortaya çıkan uygulama sorunlarının takip edilmesi,
18- 399 sayılı KHK kapsamında istihdam edilen sözleşmeli personelin yıllık izinlerini yıl içerisinde kullanabilmelerini sağlamaya yönelik genelge yayımlanması,
19- İlgili Bakanlıkların ve kurumların görüşleri alınmak suretiyle 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi ile 4924 sayılı Kanun kapsamında çalışan personele;
a. Kurumun hizmet gerekleri, aynı unvanlı pozisyon durumu ve ilgi personelin nitelikleri dikkate alınarak eş durumu nedeniyle yer değiştirme hakkı verilmesi,
b. Askerlik dönüşü göreve başlayabilme ve en az 1 yıl çalışmış olmaları kaydıyla karşılıklı yer değiştirme hakkının verilmesi,
hususunda düzenleme yapılması,
20- Teftiş ve denetim uygulamalarında ortaya çıkan aksaklıkların Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığına iletilmesi,
21- İtfaiye ve belediye ambulans araçlarına kasko yapılması hususunda düzenleme yapılması,
22- 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesi gereğince Araştırmacı olarak nakledilecek personelin, görevde yükselme mahiyetinde olmamak kaydıyla atama teklifi yapılacak kamu kurum ve kuruluşlarınca talep edilmesi halinde bu talep çerçevesinde atama yapılabilmesinin mümkün hale getirilmesi için kanuni düzenleme yapılması,
23- 4046 sayılı Kanunun 22. maddesine göre yapılan nakillerde sendika ve şube yönetim kurulu üyelerinin ve atama yapılması istenilen kurumun yazılı talebi halinde, nitelikleri, atama yapılacak kurumlardaki boş kadro durumu dikkate alınarak aynı hizmet kolunda diğer kamu kurum ve kuruluşlarında bir kuruma atanmalarının sağlanması.
II- ÜZERİNDE TARAFLARCA ÇALIŞMA YAPILARAK SONUCUNA GÖRE DEĞERLENDİRİLECEK KONFEDERASYON TALEPLERİ
1- Memurun bir yüksek öğretim kurumunda örgün lisans eğitimi yapmak üzere merkezi sınavı kazanması halinde, çalıştığı kuruma ait boş bulunan kadroya öncelikle atanmasının sağlanması.
2- Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin yeniden tanımlanması,
3- Disiplin cezalarının sicilden silinmesi için öngörülen 5 ve 10 yıllık sürelerin, 3 ve 6 yıla indirilmesi.
4- Yıllık izin sürelerinde işgünü ve kademe esasına göre düzenleme yapılması, en az bir yıl açıktan vekil olarak görev yapanlara izin verilmesi konusunun değerlendirilmesi,
5- Hafta içi ve resmi tatillerde personele yaptırılacak fazla mesai sürelerine bir üst sınır getirilmesi konusunda yasal düzenleme yapılması ve bu ücretlerin gözden geçirilmesi.
6- Din görevlilerinin, ebelerin, posta dağıtıcılarının vb. hafta sonu ve bayram tatillerine ilişkin izin sıkıntılarının giderilmesi konusunda ilgili kuruluşlarla işbirliği halinde teknik çalışmalar yapılması,
7- Kamu görevlilerinin görevleri sırasında ve görevlerinden dolayı yargılanmaları halinde kendilerine hukuki yardım yapılması konusunda ortaya çıkan ve Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda öngörülen düzenleme ile karşılanamayan aksaklıkların giderilmesi,
8- Sendika ve konfederasyonların, kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde oluşturulan kamu görevlileri ile ilgili kurul, komisyon, şura, meclis toplantılarında temsilci bulundurması,
9- Sicil hukukuna ilişkin düzenleme ve uygulamalarda;
a) Sicil raporlarında yer alan değerlendirmeye esas soruların, kurum ve kuruluşların özellikleri ve kamu çalışanlarının görev ve unvanları dikkate alınarak farklı şekilde düzenlenmesi,
b) Sicil notuna dayalı ilave kademe verilmesine ilişkin 6 yıllık sürenin 4 yıla indirilmesi,
10- İtfaiye personelinin tamamının emeklilik açısından genel idare hizmetleri sınıfı kapsamına alınması talebinin değerlendirilmek üzere Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına intikal ettirilmesi,
11- Kamu kurum ve kuruluşlarının, çerçeve yönetmeliği esas almak suretiyle unvan ve kadroların bütününü içeren atama ve yer değiştirme yönetmeliği düzenlemesi.
12- Atama ve yer değiştirme işlemlerinde keyfiliği ortadan kaldıracak norm kadro düzenleme ve uygulamasının bütün kamu kurumlarında hayata geçirilmesi,
13- Kurumlar arası nakil yoluyla yapılan atamalarda kamu çalışanlarının yaşadıkları (muvafakat verilmemesi) olumsuzlukların giderilmesi,
14- Atama ve yer değiştirme işlemlerinde aile birliğinin ve sağlığın korunması, eğitim hakkının engellenmemesi gibi Anayasal yükümlülükler dikkate alınarak eş, öğrenim ve sağlık durumuna dayalı taleplerin karşılanmasına ilişkin uygulama aksaklıklarının giderilmesi,
15- Çeşitli kurum ve kuruluşlarda uygulanan döner sermaye, ek ödeme, performans ücreti ve benzeri ödemelerin disiplin cezasına dayalı olarak kesilmesi konusunda yargı kararlarına bakılarak değerlendirme yapılması,
16- Basına bilgi ve demeç vermek şeklindeki disiplin suçunun tereddüde yer vermeyecek ve farklı uygulamalara neden olmayacak şekilde tanımlamnası konusunda düzenleme yapılması,
17- 657 sayılı Kanunun 64 üncü maddesi kapsamında iki yıla ilave bir kademe verilmesi uygulamasında söz konusu yörelerde zorunlu hizmet kapsamında görev yapıyor olma şartının kaldırılması,
18- İlaç bedellerinin mahallinde ödenmesi konusunun kamu idarelerinin sağlık hizmetlerinin sağlanmasına ilişkin görevlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından devralındığı tarihe göre yeniden değerlendirilmesi,
19- Belediye aylıklarının zamanında alınması konusunda geçmişte yapılan düzenlemeler de göz önünde bulundurularak bir değerlendirme yapılması.
III- KONFEDERASYONLARCA GÜNDEME GETİRİLEN VE DEĞERLENDİRME YAPMALARI İÇİN İLGİLİ KURUMLARA İNTİKAL ETTİRİLECEK KONFEDERASYON TALEPLERİ
1- 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun uygulanmasında ortaya çıkan aksaklıklar konusunda Konfederasyonlarımızın ve ilgili diğer kuruluşlarımızın önerilerinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına iletilmesi,
2- Kamu kurum ve kuruluşlarının insan kaynakları planlaması ve insan gücü ihtiyacı çerçevesinde ihtiyaç duyulması halinde kamu çalışanlarının eğitim düzeylerinin artırılması konusunda çalışmalarda bulunulması,
3- Sağlık Bakanlığınca çalışmaları sürdürülmekte olan sağlık çalışanlarının çalışma süreleri ile ilgili kanun tasarısı çalışmasının, Anayasa´nın eşitlik ilkesi çerçevesinde tüm kamu çalışanlarının standart düzenlemelere tabi olması amacına hizmet edeceği düşüncesiyle desteklenmesi,
4- İstikrar bulmuş yargı kararlarının benzer durumdaki personele de uygulanması konusunda titizlik gösterilmesi,
5- 711 sayılı Nöbetçi Memurluğu Kurulmasına ilişkin Kanunun uygulanmasında ortaya çıkan sorunların giderilmesi konusunda hizmet kolunda yetkili sendikalarla işbirliği içinde çalışmalarda bulunulması.

27 Ağustos 2008 Çarşamba

TOPLU GÖRÜŞME MASASINDAN ELDE EDİLEN KAZANIMLAR

TOPLU GÖRÜŞME MASASINDAN ELDE EDİLEN KAZANIMLAR

İddia edilenin aksine toplu görüşme masasından memurlar için çok sayıda kazanım elde edildiğini vurgulayan Genel Başkan Gündoğdu, kazanımları şu şekilde sıraladı:
“1- Görev mahalli dışında bir ortaöğretim kurumunu merkezi sınavla kazanan çocuğu bulunan memurun söz konusu yerde çocuğunun yatılı öğrenim görme imkânı yoksa bu yerde memurun çalıştığı kuruma ait boş bulunan kadroya öncelikle atanmasının sağlanması,
2- Aynı kurum için aynı koşulları ve hizmet niteliklerini taşıyan aynı unvandaki kamu görevlilerinin karşılıklı olarak yer değiştirme taleplerinin yerine getirilmesi konusunda kurumlara tanınan takdir yetkisinin kaldırılması,
3- Olumsuz sicile itirazları değerlendirecek komisyon kurulması konusunda Avrupa Birliğindeki uygulamalara bakılarak değerlendirme yapılması
4- Disiplin cezalarında tanınan savunma süresinin ilgilinin isteği üzerine 7 gün uzatılabilmesi,
5- Resmi tatil ve bayram tatillerinde hizmetine ihtiyaç duyulanlar hariç il dışına çıkış izni uygulanmasına son verilmesi,
6- 657 Sayılı kanunun 126 ve 135. maddelerinin değiştirilerek disiplin cezalarına karşı itirazların disiplin kuruluna yapılması
7- Eşi doğum yapan erkek memurlar için uygulanan izin süresinin 3 günden 5 güne çıkartılması, yine 1. derecedeki kayın hısımlarının ölümünde 3 gün izin verilmesi,
8- Fazla mesai ücretlerinin arttırılması ve fazla mesai sürelerinin sınırlandırılması
9- Bakmakla yükümlü olunan yakınların hastalığı halinde sağlık kurulu raporu ile refakat öngörülmesi kaydıyla 1 ay ücretli izin hakkı verilmesi,
10- Hizmet içi eğitim uygulamalarında kamu kurum ve kuruluşlarının yer aldıkları hizmet kolunda faaliyette bulunan sendikalarla işbirliği yapılmasına ilişkin genelge yayımlanması,
11- Kamu Görevlisinin isnat ve iftiralara karşı korunması konusunda 657 sayılı kanunun 25.maddesinde yer verilen hükümlülüğün yerine getirilmesi, istikrar bulmuş yargı kararlarının benzer durumdaki personele de uygulanarak genişletilmesi,
12- Önlisans ve Lisans tamamlama,
13- Memurların görev tanımlarının dışında iş yaptırılmaması,
14- Engelli kamu çalışanlarının diğer kurumların servis araçlarından yararlanması, çalışma hayatında karşılaştıkları sorunların giderilmesi, atama ve yer değiştirmede pozitif ayrımcılığın yapılması,
15- 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre çalışan sözleşmelilerin izinlerinin yıl içinde kullandırılmasının sağlanması,
16- KİT’lerde çalışan ve yardımcı hizmetler sınıfında bulunan İtfaiye personelinin diğer kurumlarda ki itfaiye personeli gibi genel idare hizmetler sınıfına alınması,
17- 4/B kapsamında çalışan sözleşmeli personelin becayiş, eş tayini ve askerlik dönüşü işe başlama gibi sorunlarının çözülmesi,
18- İtfaiye araçlarının ve ambulansların kasko yapılması,
19- Özelleştirmeden doğan problemler karşısında kamu işveren kurulu ve sendikalar arasında durum tespiti yapılarak ve 6 madde üzerinde sorunların giderilmesi açısından prensip kararı alındı.”

26 Ağustos 2008 Salı

İTFAİYE PERSONELİ GENEL İDARİ HİZMETLER SINIFINA ALINMASI MUTABAKATINA VARILDI


Toplantı çıkışında basın açıklaması yapan Gündoğdu, personel giderlerinin faiz giderlerinin altında belirlenmesine tepki gösterdi. Hükümetin Toplu Görüşme masasına getirdiği rakamların kabul edilemez olduğunu, Perşembe günü yapılacak 4.oturuma yeni rakamlarla gelinmesi gerektiğini dile getiren Gündoğdu, “300-500 rantiyeci ve faizciye bütçeden 56 milyar750 milyon YTL, 2 milyon 154 bin kamu personeline ise sadece 52 milyar 444 milyon YTL pay ayrılmıştır. Bu kabul edilemez bir durumdur, kamu işveren kurulu ve hükümetin Perşembe günü yapılacak müzakerelere yeni rakam ve tekliflerle gelmelerini bekliyoruz.Yapılacak yeni teklif kamu çalışanlarına müjde niteliğinde olmalıdır” dedi.

Genel Başkan Gündoğdu, 2009 yılı personel giderleri için 5.759 Milyar YTL ilave kaynak ayrıldığını söyleyerek bu kaynağın yetersiz olduğunu ifade etti. Personel giderlerinin faiz giderlerinin üzerine çıkarılması gerektiğini dile getiren Gündoğdu, büyümeden pay verilmesi, Ocak ayında ek ödeme yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Memurlara görüşmeler sırasında grevli toplu sözleşmeli sendikal hak konusunda ilerleme kaydedildiğini belirten Gündoğdu, 2009 yılında toplu görüşme değil toplu sözleşme masasına oturma umudunun arttığını söyleyerek “2009 yılında Rica Yasasından kurtulup paydaş olmak istiyoruz” dedi.
Çalışma şartları, Özelleştirme ve Demokratik hakların değerlendirildiği 4.oturumda önemli kazanımların elde edildiğini ifade eden Gündoğdu, Kamu Görevlisinin isnat ve iftiralara karşı korunması konusunda 657 sayılı kanunun 25.maddesinde yer verilen hükümlülüğün yerine getirilmesi, istikrar bulmuş yargı kararlarının benzer durumdaki personele de uygulanarak genişletilmesi, Önlisans ve Lisans tamamlama, memurların görev tanımlarının dışında iş yaptırılmaması, engelli kamu çalışanlarının diğer kurumların servis araçlarından yararlanması, çalışma hayatında karşılaştıkları sorunların giderilmesi, atama ve yer değiştirmede pozitif ayrımcılığın yapılması, 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre çalışan sözleşmelilerin izinlerinin yıl içinde kullandırılmasının sağlanması, KİT’lerde çalışan ve yardımcı hizmetler sınıfında bulunan İtfaiye personelinin diğer kurumlarda ki itfaiye personeli gibi genel idare hizmetler sınıfına alınması, 4/B kapsamında çalışan sözleşmeli personelin becayiş, eş tayini ve askerlik dönüşü işe başlama gibi sorunlarının çözülmesi ile İtfaiye araçlarının ve ambulansların kasko yapılması konularında Kamu İşveren Kuruluyla mutabakata varıldı. Ayrıca özelleştirmeden doğan problemler karşısında kamu işveren kurulu ve sendikalar arasında durum tespiti yapıldı ve 6 madde üzerinde sorunların giderilmesi açısından prensip kararı alındı.

Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, “Mutabakat altına alınan bu kararların bir takvim yılı içinde çözülmesi konusunda Memur-Sen olarak takipçi olacağız” dedi.

12 Ağustos 2008 Salı

TOPLU GÖRÜŞMELERİN TARİHİ
Toplu görüşmeler, adı üzerinde, bir toplu görüşme olduğu için çokça eleştirilsede, memurun sosyal ve özlük haklarında önemli bazı değişiklikler yapmıştır. İlk yıllarda mevzuat gereğince sadece mali konularda odaklanmasına rağmen, son bir kaç toplu görüşmede mali haklar dışındaki konularda da önemli bazı kararlar alınabilmiştir.
2002 YILI
Sendikalarla hükümet temsilcileri arasındaki ilk görüşme 2002 yılında yapılmıştır. Bu görüşmelere Kamu Sen 8, KESK 3 hizmet kolunda aldığı yetkiyle katılmıştı. Koalisyon hükümetinin son günlerine denk gelen görüşmelerde, tüm memurlara 100 YTL seyyanen zam yapılması kararı alınmış. Yapılan zam taban aylığına yaıldığı için bu zammın en büyük katkısı emekli ikramiyelerinde olmuştur.
2003 YILI
2003 yılındaki görüşmelere yine Kamu Sen 8, KESK 3 hizmet kolunda aldığı yetkiyle katılmıştır. Görüşmelerde anlaşma sağlanamamıştır. Ancak, hükümet görüşmeler sırasında teklif ettiği 160 milyon TL'lik zammı yasalaştırmıştır. Zam 2004 yılı içinde iki taksitte verilmiştir.
2004 YILI
Bu yılki görüşmelerde tüm memurlara bir derece verilmesi kararı alınmıştır. Görüşmelere Türkiye Kamu Sen 7, KESK 3, Memur Sen ise bir hizmet kolunda aldığı yetkiyle katılmıştır. İlk kez mutabakat metni imzalanmıştır. KESK'i metne imza koymamıştır. Yine bu görüşmelerde disiplin affı çıkarılması, açıktan vekil imam hatip olarak çalışanların asil olarak atanması, kadın memura doğumdan önce 3 ay, doğumdan sonra 1 yıl gece nöbeti yazılmaması, doğum yardım ödeneğindeki katsayı 75'ten 2500'e çıkarılmış, çocuk yardımının (0-72 ay)iki kat ödenmesi kararları alınmış ve bu kararlar yürürlüğe konulmuştur.
2005 YILI
2004 yılına göre katılımcı niteliğinde bir değişme olmamıştır. Bu yılki görüşmelerde, masaya nasıl otulacağı sorunu ile başlanmış ancak Devlet Bakanı Şahin sert tavrı nedeniyle eski deüzende görüşme yapılmaya devam edilmiştir.
Bu yıkki görüşmelerde, ek ödeme almayan kurum personeline 2006 yılımdan itibaren başlamak üzere 40+80 YTL'lik denge tazminatı verilmesi, aile yardımı ödeneği gösterge rakamının 1250'den 1450'ye çıkarılması ve sendikalı olan memurlara 5 YTL sendika ödeneği verilmesi kararı alınmıştır. KESK mutabakat metnine şerh koymuştur.
2006 YILI
Türkiye Kamu Sen'e bağlı Türk Eğitim Sen eğitim hizmet kolunda, KESK'e bağlı Eğitim Sen'den; Memur-Sen'e bağlı Bem Bir Sen'de yerel hizmet kolunda KESK'e bağlı Tüm Bel Sen'den yetkiyi almıştır. Bu nedenle Kamu Sen görüşmelere 8, Memur Sen 2, KESK 1 hizmet kolu ile katılmıştır. KESK bu yılki toplantılarda, görüşmelerden çekilmiştir. Görüşmeler sonrasında mutabakat sağlanamamıştır. Ancak uzlaştırma kurulu kararı sonrasında yapılan görüşmelerde, Kamu Sen masadan kalkmış Memur Sen ise mali ve sosyal haklar dışındaki metne imza atmıştır. Bu metinde yer alan, banka promosyonları için genelge çıkarılması, 4/B'lilere sendika üyesi olma hakkı sağlanması hususları konularında düzenleme yapılmıştır. Ayrıca 2007 yılında denge tazminatı 80-120 YTL olarak ödenmiştir.
2007 YILI
KESK görüşmelerin ilk gününde masadan çekilmiştir. Kamu Sen 8, Memur Sen 2 hizmet kolunda aldığı yetki ile toplantılara devam etmiştir. Görüşmelerde anlaşma sağlanamamıştır. Görüşmelerde hükümet tarafı, taban aylıklarının 15- 15 YTL artttırılması ve sendika üyesi memurlara verilen aidatın 10 YTL'ye çıkarılması, denge tazminatına 20-20 YTL zam yapılmasını önerilmiş ancak mutabakata varılaammıştır.
2008 YILI
2008 yılı görüşmeleri 15-30 Ağustos 2008 tarihleri arasında yapılacaktır. Geçen yılki görüşmelerden farklı olarak Memur Sen tarım hizmet kolunda da yetki almıştır. Bu nedenle Kamu Sen 7, Memur Sen 3, KESK ise eğer katılırsa bir hizmet kolunda aldığı yetki ile katılacak.
TOPLU GÖRÜŞMELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Yukarıdaki bilgilerden de görüleceği üzere bir toplu sözleşme imkanı olmamasına ve tarafların eşit bir güçle masaya oturmamış olmasına karşın özlük ve sosyal haklarda önemli kazançlar sağlanmıştır. Bu nedenle, yapılan toplantılara; görüşmelerin küçümsenmesi, hiçbir sonuç çıkmaması gibi bir karamsarlıkla yaklaşılmaması gerektiğina inanıyoruz.
Evet, bir toplu sözleşme imkanı olmadığı için kazanımlar istenen miktarda değildir. Ancak bir toplu sözleşme imkanının doğması da, ancak kamu personelinin olaya aktif olarak ilgi göstermesi, sendikalarını desteklemesi ve sivil gösterilerle sesini yükseltmesi sayesinde olabilecektir.
Bu bağlamda bize düşen görev, asosyal olmak değil legal platformlarda sosyal bir şekilde yer almaktır. Varolan örgütlülük ve bu örgütlülüğün gücü bir süre sonra toplu sözleşme imkanını doğuracaktır.

BU YAZI MEMURLAR.NET'TEN ALINMIŞTIR.



31 Temmuz 2008 Perşembe

YENİ BİR ANAYASA ŞART


Anayasa Mahkemesi’nin parti kapatmayla ilgili olarak vermiş olduğu kararı ülkeyi rahatlatan bir karar olarak görmekle birlikte eksik buluyoruz.
Zira terör ve şiddete karışmamış siyasi partilerin hiçbir bir şekilde mahkeme kararıyla cezalandırılmasını doğru bulmuyoruz. Çünkü partilerin icraatlarını değerlendirecek olanlar sandıkta oy kullanan vatandaşlardır.
Bu çercevede Anayasa Mahkemesi’nin davayı reddetmesini bekliyorduk. Mahkeme’nin vermiş olduğu bu karar bile demokrasimizin gelişimi açısından memnuniyet vericidir. Ancak millet adına iş yapmanın önüne kulak çekme yaklaşımıyla set konulmuştur. Milletin iradesinin önüne vesayet anlayışıyla çıkmak demokratik bir hukuk devleti olma yolunda ciddi mesafeler kateden ülkemiz adına büyük bir kayıptır. Türkiye bu süreçte enerjisini, heyecanını, dinamizmini ve zamanını kaybetmiştir.
Bu durumdan iktidarı ve muhalefetiyle bütün siyasi partilerin, sivil toplumun, başta yargı olmak üzere bürokrasinin dersler çıkarması ve önümüzdeki süreçte makul bir zeminde buluşarak, Türkiye’nin aydınlık geleceği için kutuplaşmadan uzak, huzur temin edici, toplumsal güveni sağlayıcı bir yol izlenmesi gerekmektedir.
Türkiye kısır çekişmeleri bir kenara bırakarak her alanda acımasızca süren küresel yarışta yerini almalıdır. Türkiye dün-bugün kavgası yaparak yarınlarını karartmamalıdır. Zaman geleceği yeniden inşa etme zamanıdır. 367, başörtüsü ve parti kapatma davaları ile sarsılan ve dengesi bozulan ekonomide, yeni önlemler alınarak, kötü gidiş durdurulmalıdır. Bu süreçte ihmal edilen yoksul kesimlerin sosyal resterasyon projesiyle sosya-ekonomik durumları iyileştirilmelidir.
En önemlisi işleyen, yöneten, buna paralel olarak sorun çözebilen bir sistem geliştirilmelidir. Bunun yolu ise Türkiye’nin önünü tıkayan, demokratik sistem üzerinde bürokratik vesayete zemin hazırlayan 12 Eylül Anayasası’ndan topyekün kurtularak; toplumu kucaklayan, özgürlükçü, katılımcı, evrensel değerlerle donatılmış, yeni bir sivil anayasanın yapılmasıdır. Anayasa yapım sürecinde mutlaka tüm kesimlerin fikirleri alınarak, farklı görüşler yeni anayasaya yansıtılmalıdır. Özellikle yeni anayasayla bireysel hak ve özgürlükler teminat altına alınmalı, Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Kanunu değiştirilerek siyaset alanı demokratikleştirilmelidir.
Ülkemizde yaşatılmaya çalışılan bütün olumsuzluklara rağmen Türkiye’nin geleceğinin aydınlık olduğunu düşünüyoruz. 70 milyon el ele, omuz omuza, gönüle gönüle verdiği taktirde Türkiye’nin kalkınmış ve demokratik bir hukuk devleti olmasının önünde hiçbir engel kalmayacaktır.

15 Temmuz 2008 Salı

Huzurlu Yaşamanın 100 Yolu

1. Ufak şeyleri dert etmeyin. 2. Kusursuz olamayacağınızı kabullenin. 3. Huzurlu ve ılımlı insanların çok başarılı olamayacakları düşüncesini bir yana bırakın. 4. Olumlu ve olumsuz düşüncelerde kartopunun çığ gibi büyüme etkisini unutmayın5. Sevgi kapasitenizi geliştirin. 6. Unutmayın; öldüğünüz zaman bile, hala yapılacak bir dolu işiniz olacaktır. 7. Kimsenin sözünü kesmeyin, cümlesini siz bitirmeyin. 8. İyilik yapın ve kimseye bundan bahsetmeyin. 9. Bırakın ilgiyi başkaları toplasın. 10. İçinde bulunduğunuz anı yaşamayı öğrenin. 11. Sizden başka herkesin bilgili olduğunu düşünün. 12. Sabır geliştirme egzersizleri yapın. 13. Sevgi elini önce siz uzatın. 14. Kendinize sorun: Bir yıl sonra bunun bir önemi olacak mı? 15. Gerçeği kabul edin: Hayat adil değildir. 16. Arada sırada canınızın sıkılması yararlıdır: Bırakın canınız sıkılsın. 17. Strese dayanma gücünüzü arttırın. 18. Haftada bir kez içten bir mektup yazın. 19. Sık sık tekrar edin: Yaşam bir acil durum değildir. 20. Zihninizde özel bir bölüm açın. 21. Her gün bir dakikanızı, minnettar olduğunuz birini düşünerek geçirin.22. Tanımadığınız insanların gözlerine bakın ve gülümseyerek merhaba deyin. 23. Her gün kendinize sessiz bir zaman ayırın. 24. Yaşamınızdaki insanları minik çocuklar ve yüz yaşında ihtiyarlar olarak düşünün. 25. Önce karşınızdaki kişiyi anlamayı amaçlayın. 26. Daha iyi bir dinleyici olun. 27. Savaşlarınızı akıllıca seçin. 28. Çöpü çıkarma sırasının kimde olduğunu hatırlamıyorsanız gidip siz çıkarın. 29. Eleştirme isteğinizi bastırın. 30. Daha ılımlı bir sürücü olun. 31. Unutmayın: İnsanı edindiği huylar oluşturur. 32. Bilmemenin verdiği rahatlığı duyun. 33. İpin ucunu biraz bırakın. 34. Bir bitki yetiştirin. 35. Düzenli olarak vücut egzersizleri yapın. 36. Erken kalkmaya alışın. 37. En inatla savunduğunuz beş iddianızı sıralayın ve bu konularda yumuşamaya çalışın. 38. Planlarınızda esnek olun. 39. Konuşmadan önce derin bir soluk alın. 40. Suçluluğu değil masumiyeti görmeye çalışın. 41. Sırf gırgır olsun diye, size yöneltilen eleştiriyi kabul edin. Göreceksiniz canınız yanmayacak. 42. Kendi görüşlerinizden tamamen farklı makale ve kitaplar okuyun, onlardan bir şeyler öğrenmeye çalışın. 43. Zihninizi sessizleştirin. 44. Birisi size topu atarsa, onu tutmak zorunda değilsiniz. 45. Olumsuz düşüncelerinize yüz vermeyin.46. Öfkeniz kabarmaya başladığı zaman 10'a kadar sayın. 47. Sorunlarınızı öğretmeniniz olarak görün. 48. Biraz yüzünüz gülsün. 49. Bu da geçer, demeyi deneyin. 50. Gevşeyin! 51. Bugününüzü son gününüzmüş gibi yaşayın. Öyle olabilir. 52. İç dünyanız için zaman ayırın. 53. Olağan şeylerdeki olağanüstülüğü arayın. 54. Kendi işinize bakın, kendinizi başkasının yerine koymayın. 55. Hayatı olduğu gibi kabul edin. 56. Yüreğinizin sezgisine güvenin. 57. Bırakın çoğu zaman başkaları haklı olsun. 58. Daha sabırlı olun. 59. Kendi cenazenize katıldığınızı farz edin. 60. Önce karşınızdaki kişiyi anlamayı hedefleyin. 61. Ruh durumunuzu dikkate alın. Moralinizin bozuk olduğu zamanlar sizi yanıltmasın. 62. Hayat bir sınavdır; altı üstü bir sınav... 63. Herkesin onayını alamayacağınızı unutmayın. Övgü ve yergi aynı şeydir. 64. Rasgele, karşılığını düşünmeden iyilikler yapın. 65. Bir davranışın ardındakini görmeye çalışın. 66. Gönlü bol olmayı, haklı olmaya yeğleyin. 67. Bugün üç kişiye onları ne çok sevdiğinizi söyleyin. 68. Alçak gönüllü olmaya çalışın. 69. Kışa hazırlık (eksikleri gedikleri kapatma) telaşından kaçının. 70. Her gün birkaç dakikanızı, sizi sevecek birini düşünmeye ayırın. 71. Antropolog olun. Ön yargılarınızdan uzak, başka insanların yaşam ve davranış tercihlerini inceleyin.72. Herkesin farklı olabileceği gerçeğini anlayın ve saygı gösterin. 73. Kendinize bir kamusal yardım konusu seçin. 74. Her gün en az bir kişiye beğendiğiniz bir özelliğini söyleyin. 75. Sınırlarınızı öne sürmeyin, yoksa sınırlı olursunuz. 76. Gördüğünüz her şeyde Tanrının parmak izi vardır. 77. Başkalarının fikirlerinde biraz olsun doğruluk payı arayın. 78. Bardağın (ve başka her şeyin de) kırılmış olduğunu varsayın. Her şeyin bir başlangıcı ve bir sonu vardır. 79. Bu ifadeyi iyi anlayın: Nereye giderseniz siz oradasınız. 80. Kendinizi iyi hissettiğiniz zaman şükredin, kötü hissettiğiniz zaman ılımlı olun. 81. Postayla evlat edinin. Bir vakıf yoluyla bir çocuğa yardım edin 82. Yaşamı melodram olarak görmeyin. 83. Aynı anda birkaç şey yapmaya kalkmayın. 84. 'Fırtınanın gözü'nde (karmaşanın ortasındaki sükunet noktasında) bulunmaya çalışın. 85. Sahip olmak istediğiniz şeyleri değil, elde etmiş olduklarınızı düşünün. 86. Dostlarınızdan ve ailenizden bir şeyler öğrenmeye açık olun. 87. Bulunduğunuz konumdan mutlu olmaya bakın. 88. Hizmet vermeyi yaşamınızın değişmez bir parçası haline getirin. 89. Bir iyilik yapın ve karşılığını ne isteyin, ne de bekleyin. 90. Varlığınızı bir bütün olarak kabullenin. 91. Başkalarını suçlamayı bırakın. 92. Yardım etmeye çalışırken önceliğinizi küçük şeylere verin. 93. Unutmayın; bundan yüz yıl sonra dünyada bambaşka insanlar olacak. 94. Sorunlarınıza olan bakışınızı değiştirin. 95. Bir tartışmaya girecek olursanız, kendi görüşünüzü savunmadan önce karşı tarafın savını anlamaya çalışın. 96. 'Anlamlı başarı'nın tanımını bir kez daha yapın. 97. Duygularınıza kulak verin; size bir şey söylemeye çalışıyorlar. 98. Yaşamınızı sevgiyle doldurun. 99. Kendi düşüncelerinizin gücünü bilin. Abartmayın. 100. "Daha fazlası daha iyidir" diye düşünmekten vazgeçin.

11 Temmuz 2008 Cuma

KİTLERİ SAT KURTUL DEĞİL, SORUNLARI ÇÖZ KURTUL






Başkent EDAŞ ve Sakarya EDAŞ Genel Müdürlükle sorumluluk arzlarının özelleştirilmesinden ve memurlara yapılan % 3,96 `lık maaş zammına tepki için ,Başkent EDAŞ Genel Müdürlüğünü önünde basın açıklaması yapıldı.






Memur maaşlarına yapılan yüzde 3.96’lık maaş zammı, çalışanların yüzünü güldürmedi.
Elektriğe yapılan %22’lik zam bile memur maaşlarına yapılan reel kaybımız arasındaki farkı gözler önüne sermektedir.
Türkiye İstatistik Kurumu, gelir gurubu ayırt etmeden 415 maddeyi içeren tüketici fiyatları endeksinde altı aylık enflasyonu yüzde 6 olarak ilan etti. Resmi enflasyon açıklamasının ardından, devlet memurları ve sözleşmeli maaşlarında 15 Temmuz’dan geçerli olmak üzere yüzde 3.96 zam yapılacağı açıklandı. Ancak açıklanan maaş ve enflasyon zammı, pazar ve mutfak enflasyonu ile örtüşmemektedir.
Hükümetin öngördüğü hedeflenen enflasyon tutmamış, tahminlerin üzerinde çıkmıştır. Alt ve orta gurup kesimin harcamaları ve pazardaki enflasyon dikkate alınırsa-ki dikkate alınmalıdır- açıklanan maaş zammı çok düşük kalmış, memur ve sözleşmelileri mutlu etmemiştir. Memur pazar ve mutfak enflasyonuna göre en az yüzde 5 alacaklıdır. Yapılan yüzde 3.96’lık maaş zammına yüzde 5 daha eklenmelidir. Memur Sen olarak, açlık ve yoksulluk sınırları dikkate alınarak memur maaşlarında mutlaka iyileştirmenin yapılmasını, memurların insanca yaşayabileceği bir düzeye çıkarılmasını bekliyoruz.,Dedi

Genel Başkan TONBUL ,TEDAŞ bağlılarında yapılan özelleştirme için sözlerine şöyle devam etti.
Sat Kurtul mantığı çözüm değil. Sermayenin ve rantçıların kamu ya ait işletmelere gözlerini diktiği, dünyamızda yaşanan ekonomik krizlerin ve IMF politikalarının acı reçetelerinin uygulandığı ülkemizde, Ali Cengiz oyunlarının oynandığı özelleştirme sürecinde, hükümetçe uygulanan, yanlış politikalarla, milletimizin ülkemizin geleceğine ambargolar konulmaktadır.
Hepimizce malum olduğu gibi, en son yaşadığımız, şahit olduğumuz Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş ile Sakarya Elektrik Dağıtım. AŞ’nin, özelleştirilmelerinde Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş ihalesinde en yüksek teklif 1,2 milyar dolar, Sakarya Elektrik Dağıtım AŞ’nin ise 600 milyon dolar ‘a satılarak, İki ihale de yabancı ortaklı konsorsiyumlarda kalmıştır. İhale sürecinde firmaların ihalelerden karşılıklı menfaatleri doğrultusunda çekilmeleri çok manidardır. Bizler bu özelleştirmelerde yapılan rantçıların ayak oyunlarını ülkemizde, millet olarak sürekli görmekteyiz. Biz bu Ali Cengiz oyununu yakinen bilmekteyiz. Kaybeden devletimiz ve milletimiz olurken, kazananlar ise yabancı ve rantçı sermayeler, tröstler ve konsorsiyumlar olmaktadır.
Bizler Enerji Bir-sen olarak, insan merkezli dışında kalan, bir özelleştirmeye, Hayır diyoruz. Ve soruyoruz devlet elinde zarar eden KİT’ler ne oluyor da özelleştirilince, yağma Hasan’ın böreği gibi peşkeş çekilerek yabancı sermayelere satılınca kısa sürede kar’a geçiyor. Kit’ler değil, Kit’leri yönetenlerin, işletenlerin beyinleri özelleştirilsin. Enerjinin özelleştirilmesi demek bir ülkenin can damarlarından birinin kesilmesi demektir. Enerji arzlarının özelleştirilmesin de, tüm dünya da özelleştirme politikaları çok dikkatle gözden geçirilmekte, ülkeler ekonomik ve stratejik planlar hazırlayarak enerji güvenliğini, sürekliliğini korumaya çalışmakta iken, 90’lı yıllardan günümüze kadar görev alan özeleştirmeleri çare bilen, hükümetler enerjide aydınlık geleceğimizi, karartmak için mesailerini harcamaktadır. Hükümet, Kemal Derviş’in ve IMF ‘in politikaları aynen uygulamakta ve göz göre göre “Harakiri” yapmaktadır. Günün kurtarılması yerine, yarınların ve geleceğin kurtarılması üzerine planlar ve programlar yapılmalı, enerjide özelleştirme olmamalıdır. Ülkemizi, özelleştirilmeler de yapılan bu yanlışlar büyük bir kaosun eşiğine sürüklemektedir.
Bu yanlış’a, son verin!
Özelleştirilmeden dolayı belirsizlik yaşayan, mağdur olan yüz binlerce Kamu çalışanlarının ekmeği ile oynamayın, rantçılara muhtaç etmeyin, yabancı sermayenin ekmeğine yağ sürmeyin. Darboğazda olan Enerjinin özelleştirilmesi, gelecekte tehlike arz eden yabancı sermayelere satılması yerine, önlemler alınmalı, enerjide alternatif paketler hazırlanmalı, enerjiye yatırımlar yapılmalıdır. Yıllardır ihmal edilen zarar edilmesine göz yumularak özelleştirme yolu ile yabancı sermayelerinin kucağına itilen enerjide, üretimin, iletimin ve dağıtımın bakım ve onarımlarının yapılması, dağıtım şebekelerinin yenilenmesi, Hidroelektrik ve rüzgâr santrallerine önem verilmesine, alternatif kaynaklara yön verilmesine ve Nükleer santrallerin hizmete girmesinin çok geç kalındığı, bir an önce düğmeye basılmasının gerektiğini söylüyoruz.
Enerji Bir-sen olarak, Kit’leri sat kurtul değil, sorunlarını çöz kurtul diyoruz. Çünkü Enerjide Milli politikalarımızı koymadığımız ve korumadığımız takdirde; Yabancı sermayelerin figüranı ve IMF politikalarının Kobayı olmaktan hiç kurtulamayacağız. Aslanlar kendi hikâyelerini yazmadıkları sürede, avcıların yalan hikâyelerine katlanmak zorunda kalırlar.
Bizler bu yanlışın sona ermesi için her zaman, her yerde hukuki süreci devam ettireceğiz, devletimiz ve milletimizin zararına olan özelleştirme ile sürekli mücadele edeceğiz

27 Haziran 2008 Cuma

GEÇMİŞ OLSUN




MKE Barut Fabrikasında Meydana gelen üzücü kaza sonucu, İki itfaiye eri ve bir koruma güvenlik görevlisi arkadaşımız yaralanmıştır. MKE Kurumu parlayıcı, patlayıcı ve yanıcı madde imali yapılmaktadır. Parlayıcı ve patlayıcı yangınlarında söndürme diğer yangınlardan farklılık arz etmektedir. Bu nedenle MKE Kurumu bünyesinde çalıştırtacak itfaiye görevlisi sayısı bir an önce arttırılmalıdır.


İtfaiye erleri herkesin koşarak kaçtığı yangının içine koşarak girmektedirler , dünyanın insan haklarına saygılı tüm toplumlarında itfaiyecilik mesleği mensuplarına farklı bir önem verilmektedir. İtfaiye personeline ne yazık ki özlük hakları her nedense verilmemektedir. İtfaiye Personeli Yardımcı hizmetler sınıfında kabul edilmektedir. Yardımcı hizmetler sınıfı , kurumlarda her türlü yazı ve dosya dağıtmak ve toplamak, müracaat sahiplerini karşılamak ve yol göstermek; hizmet yerlerini temizleme, aydınlatma ve ısıtma işlerinde çalışmak veya basit iklim rasatlarını yapmak gibi 657 sayılı Devlet Memurları kanunda tanımlanmıştır. Bir an önce itfaiye personeli yardımcı hizmetler sınıfından çıkartılmalıdır.

İtfaiyecilik mesleği, son derece kutsal, büyük fedakarlık gerektiren, meslektir. Türkiye’de ne yazık ki itfaiyecilik bir meslek olarak dahi görülmemektedir. Ağır makine kullanımı, hortumla yangını söndürmek için verilen mücadele fiziksel bozukluk ve ağrılara neden olmaktadır. İtfaiyeci hem yangını söndürmeye, hem de kendini bu olumsuz etkenlerden korumaya çalışmaktadır. Bugün itfaiyeci olarak görev yapan arkadaşlarımızın yarısından fazlası mesleki hastalıkların pençesindedir

20 Haziran 2008 Cuma

MÜHİMMAT ŞAMPİYON








Enerji Bir-Sen Kırıkkale şubesi organize ettiği MKE

fabrikaları arasında futbol turnuvası finalinde Barut Fabrikası ile Mühimmat Fabrikası karşı karşıya geldi. Mühimmat Fabrikası ilk yarı 4-1 geriye düşmesine rağmen ikinci yarı skoru 6-5’e getirerek turnuva þampiyonu oldu

Özel Kızılırmak Lisesi Halı Sahasında yapılan final müsabakası saat 19:00’da başladı. Turnuva finalini izlemeye İl Milli Eğitim Şube Müdürü Nusret Kılıç, Enerji Bir-Sen Kırıkkale Şube Başkanı Cebrail İbiş, DSP KırıkkaleMerkezi İlçe Başkanı Ramazan Tosun, Mühimmat Fabrikası Müdür Yardımcısı Osman Büyükköprülü, Mühimmat Fabrikası İdari İşler Müdürü İsa Baştuğ, Teknik Emniyet Kısım Müdürü Sezai Yanaral, Barut Fabrikası Müdür Yardımcısı İsmet Yılmaz, Enerji Bir Sen Kırıkkale Şubesi Spor Komitesi Başkanı Orhan AKTÜRK ,Mühimmat ve Barut Fabrikası çalışanlaı katıldı.


Kupa töreni
İlk yarı çok üstün oyunuyla farka giden Barut, aynı oyunun ikinci yarı sergileyemedi. Enerji Bir-Sen Kırıkkale Şubesinin düzenlediği fabrikalar arası futbol turnuvasýnda Şampiyon Mühimmat Fabrikası oldu. Maçın ardından iki tarafta birbirlerini tebrik ederek kupa töreni yapıldı. Mühimmat Fabrikası kupasını Enerji Bir-Sen Kırıkkale şube Başkanı Cebrail İbiş’ten aldı. Turnuvada en iyi teknik direktör unvanını ise Cafer Yılmaz aldı. Yılmaz'ın ödülünü Mühimmat Fabrikası Müdür Yardımcısı Osman Büyükköprülü verdi.

Memurlarımızın yanındayız
Büyük bir centilmenlikle geçen final müsabakası sonrası açıklamalarda bulunan Enerji Bir-Sen Şube Başkanı İbiş, “Memurlarımızın streslerinden kurtulması, hep birlikte sosyal aktivitelere katılması ve aralarında ki dostluðun pekişmesi için böyle bir turnuva düzenledik. Güzel bir turnuva oldu. Bizler de bu tür sosyal faaliyetlerle memurlarımızı buluşturmaya devam edeceğiz. Enerji Bir-Sen olarak her zaman Memurlarımızın yanındayız” şeklinde konuştu. DSP Merkez İlçe Başkanı Ramazan Tosun turnuva öncesi ve sonrası basın mensuplarıyla yakından ilgilendi.

Enerji Bir Sen Spor Komitesi Başkanı Aktürk : "Bu tür organizasyonların çalışanlar arasında sevgi, saygı ve kardeşlik bağlarını güçlendirmekte olduğunu belirterek , turnuvada ve gecede emeği geçen herkesi kutladı"

4 Haziran 2008 Çarşamba

FUTBOL TURNUVASI BAŞLADI






















Enerji Bir Sen Kırıkkale Şubesi Tarafından Organize edilen "Geleneksel Futbol Turnuvasına" 8 takım katılıyor. Turnuvanın maçları Kızılırmak Halı Saha'da oynanmakta. Turnuvaya katılan takımlar

A GRUBU
Mühimmat Fabrikası
Barut Fabrikası
Prinç Fabrikası
Silah Fabrikası 2
B GRUBU
Destek Tesis. İşl. Md
Ağır Silah Çelik Fabrikası
Silah Fabrikası 1
Ağır Silah ve Çelik Fabrikası

Turnuva hakkında açıklama yapan Şube Başkanı İBİŞ"Amacımız hizmet kolumuza giren işyerlerinde Çalışanları bir araya getirip, az da olsa yoğun tempolarından ve streslerinden bir parça uzaklaştırmak, kurum içi ve kurumlar arası iletişimi sporunda yardımıyla artırmak" olduğunu söyledi. İbiş Turnuvaya katılan bütün takımlara başarılar diledi'

Bu tür organizasyonlar çalışanlar arasında sevgi, saygı ve kardeşlik bağlarını güçlendirmekte olduğunu belirten İbiş, turnuvada ve gecede emeği geçen herkesi kutladı.